Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

71 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kalbi defalarca paramparça edilip söndürülenlere..
(SPOİLER İÇERMEKTEDİR.) Kitap iki ayrı hikayeden oluşmaktadir. Kitabın adını aldığı Bir Kadının Yaşamından 24 Saat ve de Bir Yüreğin Ölümü. Öncelikle ilk hikayemizde Mrs C. nin bir tartışmada, kendi içinde kimseye anlatamadığı, yıllarca yanıp kalbini tutuşturduğu yaşanmışlıklarını anlayabileceğini inandığı birisiyle tanışıyor. Ona başından geçenleri anlatmak için cesaretini topluyor ve anlatmaya başlıyor. Hikayemiz bu şekilde devam ediyor. Peki ne anlatıyor? Hayatının yaklaşık 25 yılını etliye sütlüye karışmayan zengin bir kadının bir anda eşinin ölümüyle kendi hayatını sorgulamasını ve aniden kendini kumar masasında eşinden öğrendiği şekilde insanların ellerinden nasıl bir karakterleri olduğunu anlamaya çalışırken buluyor. Ve o -her şeyini kumarda hiç edip kendini bardaktan bosalircasına banka atıp öylece duran- genç giriyor hayatına. Mrs C nin yaşadığını kendisi yaşamayan asla tam olarak anlamış olamayacak. Aynı "Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu" ndaki gibi sizi o kişiye karşı içgüdüsel olan mantığı tamamen devre dışı eden bir güç devreye girer. Ve de o kişi, siz ölüm döşeğindeyken çağırsa toparlanıp gidecek gücü kendinizde bulurdunuz. İşte bütün bunlar defalarca acı çekmenize kalbinizin defalarca paramparça edilmesine ve de hissizleşmenize sebep olup sonrasında yaşayacağınız şeylerin anlatıldığı ikinci hikayemize getiriyor. İkinci hikayemizde; yaşlı adamın, hayatında kendisini umursamayan, insan yerine koymayan ailesine rağmen yıllarca didinip rahat yaşasınlar diye sadece para kazanma odaklı geçirdiği yıllarının ardından kızıyla yaşadığı bir olayın sonucunda hayatını sorgulaması anlatılıyor. Defalarca kez çabalıyor anlaşılmak, kalbindeki ağırlıkları bir kez olsun kendisi gibi biriyle konuşup atmak istiyor. Ama çevresindekiler sadece onu dış kapının mandalı yerine koyarak son kalan umudunu da kül ediyorlar. Safra kesesinden rahatsız olan yaşlı adam tahmin edileceği üzere bunuda anlatmıyor. Vücudunun geçirdiği krizlerin yanında ruhunun geçirdiği acı çekmeler şakaklarına kadar ilerliyor. "Tek başına" her zaman olduğu gibi, ruhu ve bedeni çok büyük acılarla baş başa kalıyor ve daha fazla dayanamıyor. Bedeninin ağrısı ameliyat işareti veriyor. Kalbinin ağrısı ise tutuşup kül olarak, ölerek ve de sönerek son buluyor. Artık hiçbir şey hiçbir olay canını yakamıyor, ruhu karanlık gecede yağan yağmura rağmen susuzluğundan kurumaya devam eden bir çiçek gibi solmaya devam ediyordu. En sonunda ameliyat masasında en değerli varlığı ( utanç kaynağı ) kızının gözlerine bakarak artık ölmüş olan ruhunun eşliğinde gözlerini ışıksız bıraktı...
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,6bin okunma
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.