Gönderi

Hayatım, yüzüm duvara doğru dönük oturduğum, dışarıdaki kocaman dünyanın seslerini ve hareketlerini duyduğum, ancak kımıldayamadığım ve kardeşlerim ya da tanıdığım diğer insanların aksine, dışında kendi yerimi bulamadığım sıkıcı bir köşeye benziyordu. Sadece bir oluğun içinde aynı şeyleri düşünerek, aynı şeyleri hissederek ve aynı şeylerden korkarak yaşıyormuşum gibi geliyordu bana. Kıstırılmıştım, önüm kesilmişti, hapsolmuştum. Hayal kırıklığıyla sonuçlanan çabalar ve küçük dar düşünceler dışında hiçbir şeyim kalmamıştı.
Sayfa 80
·
38 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.