Gönderi

Hammurabi Kanunları
Hammurabi'nin kanunlarının en meşhur kuralı, "göze göz, dişe diş" olarak bilinir ve Tevrat'ta da aynen geçer. Başkasını fiziksel olarak yaralayan kişi, aynı şekilde cezalandırılır: "Eğer bir adam, bir adamın oğlunun gözünü kör ederse, onun gözünü de kör edeceklerdir. Eğer bir adamın kemiğini kırarsa, kemiğini kıracaklardır." Bu durum ihmal vakaları için de geçerlidir: "Eğer bir mimar, bir adama ev yapıp, yapıtını sağlam yapmazsa ve yaptığı ev çöküp, evin sahibinin ölümüne sebep olursa, o mimar öldürülecektir. Eğer evin sahibinin oğlunun ölümüne sebep olursa, o mimarı oğlu öldürülecektir." Ama bu kural, o kadar da basit değildir, çünkü kurbanın ve suçlunun sosyal konumları da hesaba katılmaktadır. Ancak ikisi eşit konumdaysa ceza ile suç aynı olur. Fiziksel yaralanmalarla ilgili liste şöyle devam eder: "Eğer bir adam bir muşkenum'un (secde eden -bir kuruma bağımlılığı ifade eder) gözünü kör eder veya kemiğini kırarsa, bir Mana gümüş ödeyecektir. Eğer bir adamın kölesinin gözünü kör eder veya kemiğini kırarsa, fiyatının yarısını ödeyecektir." Diğer yandan: "Eğer bir adam, kendinden daha büyük (üstün) olan bir kimsenin yanağına vurursa sığır kuyruğundan bir kamçı ile kalabalığın önünde 60 defa kırbaçlanacaktır." Demek bu cezalar ancak taraflar sosyal bakımdan eşit olduğunda eşit oluyordu. Aksi takdirde sosyal farkın durumuna göre daha sert ya da daha yumuşak olabiliyordu.
Sayfa 100Kitabı okudu
·
14 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.