Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

352 syf.
·
Puan vermedi
·
82 günde okudu
Bu inceleme, George Orwell'in ölümsüz karşı-ütopyası, 1984 hakkında fikirlerimi içermekte. Bu, yazarın okuduğum ikinci kitabı; daha evvel, alegorik hiciv türünde başarılı eseri, Hayvan Çiftliği kitabını severek okumuştum. Öncelikle, yazar-eser ilişkisini daha açık ortaya serebilmek adına yazarımızdan ve siyasi duruşundan bahsetmek istiyorum: Orwell, asıl adıyla Eric Arthur Blair, İngiliz yazar ve gazeteci; 1903 yılında Hindistan'da doğdu ve çocukluğunu İngiltere'de geçirdi. Hayatının büyük bir bölümünde sosyalist bir duruş sergiledi: Orwell, gençlik yıllarında sıkı bir sosyalistti, öyle ki İspanya İç Savaşı sırasında faşizme karşı savaşan uluslararası bir tugayda yer aldı ve burada ölümden döndü. Bu aynı zamanda Orwell'in hayatı için en önemli dönüm noktalarından biriydi. Orwell, eserlerinde genellikle kendi politik görüşleriyle ve yaşadığı dönemdeki siyasi atmosferle güçlü bağlantılar kuran; kalemini sıkça siyasi ve toplumsal eleştiriler için kullanan bir yazar olarak öne çıkmayı başardı. Ölene dek sosyalizmin ideallerine bağlılığını sürdürse de onun sosyalizme bakışı, ideallerle gerçek uygulamalar arasındaki farkları vurgulayacak şekilde evrildi: Her ne kadar sosyalist ideallere inanmış bir birey olsa da zaman içinde sosyalist devletlerin ve otoriter rejimlerin bu ideallerden sapmasına karşı şiddetli bir eleştiri geliştirdi. Özellikle alegorik eseri Hayvan Çiftliği ve yazıma konu olan distopyası 1984 ile politik duruşunu ve dönemin atmosferini yansıtmasındaki çarpıcı başarısıyla ölümsüzlüğünü ilan etti. Biraz da 1984 eseri özelinde bir şeyler söylemek istiyorum: Orwell'in 1948 yılında yazıp 1949 yılında yayımladığı eseri genel olarak, distopik bir gelecek tasviri yaparak totaliter rejimlere ve otoriterliğe karşı bir eleştiri olarak tanımlayabilirim. Yazarımızın bize çizdiği bu distopya; Büyük Birader adlı bir liderin yönettiği Okyanusya adlı totaliter bir devlette geçiyor, başkarakterimiz Winston Smith isminde ve bu baskıcı rejime karşı direnmeye karar veren bir birey. Hikaye akışında onun bireysel ve düşünce özgürlüğüne yönelik çabalarına tanıklık ediyoruz. Manipülasyon, propaganda ve toplum kontrolü gibi unsurlar hikayenin temelini oluşturuyor. Kitap, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Soğuk Savaş'ın başlangıç yıllarında, faşizmin yıkılmasından sonra yükselen totaliter rejimlere karşı bir tepki olarak ortaya çıkmış, bu süreçte Sovyetler'in büyümesi ve güçlenmesi Orwell'in totalitarizme dair endişelerini beslemiş. Modern dünya siyasetine ve teknolojik gelişmelere de önemli eleştiriler getirilmiş ve yazar insan hakları ve özgürlük gibi konularda gelecek adına kaygılarını yansıtmış. Totalitarizmin tehlikelerini vurgulayarak, birey ve düşünce özgürlüğünü savunmuş. Totalitarizmin getirdiği gözetim, düşünce suçu ve manipülasyon gibi kavramları işleyerek bu distopya ile bize bugünümüzü resmetmiş: Bugünümüz ifadesiyle de salt anlamda şu anımızdan bahsetmediğimi de ekleyeyim. Orwell'in ithaf ettiği gelecek bizim için çok daha geride kaldı ama resmetmek istediği şeyler geçerliliğini, okuyan için hiçbir zaman yitirmeyecek nitelikte. Eserin, edebiyat tarihi açısından da önemli bir yere sahip olduğunu ve karşı-ütopya edebiyatın önemli bir örneği olduğunu söyleyeyim. Kitapta kullanılan dile gelirsek, Orwell'in dili kullanımı sadeliğiyle birlikte bir o kadar da etkili. Bu, karanlık atmosferi ve baskı altındaki toplumu şeksiz bir başarıyla tasvir etmesinde yardımcı olmuş. Kullanılan dilin, okuyucuyu yıpratmaması eserin daha geniş kitlelere ulaşmasını kolaylaştırmıştır diye düşünüyorum. Totalitarizme karşı bir uyarı niteliğinde yazılmış bu distopyanın, gelecekteki totaliter bir rejimin zulmünü tasvir ederken, bireyin düşünce özgürlüğüne olan vurgusu, yazarın kendi özgürlükçü ideallerini başarıyla yansıtmış. Orwell'in eserlerinin yalnız politik eleştirilere odaklı olmayıp; aynı zamanda sınıf farklılıkları, bireysel özgürlük, manipülasyon ve insan doğası gibi evrensel temalara da değinmesi benim için eseri çok daha anlamlı kıldı. Kullanılan temanın günümüzde de geçerli olan ve muhtemel gelecekte de geçerliliğini yitirmeyecek olması, okuyucu olarak yer yer derin düşünsel bir yolculuk deneyimine teşvik etmesi söylenmesi gereken başarılı unsurlardan bazılarıydı. Tüm bu açılardan ele alınınca, eseri yadsınamaz şekilde başarılı buldum. Kitap, ilk çeyreğinde ben neredeyim sorusunu okuyucuya sordursa da başkarakterimiz Winston Smith'in karakter gelişimi ve içsel çatışmalarındaki derinlik başarılı şekilde işlenmiş. Yazarın dil kullanımı ve atmosfer yaratmadaki ustalığı da düşünülünce, Orwell'in gerçekten zeki biri olabileceği çıkarımını yapmak işten değil; sade ama etkili bir dil ile karanlık bir atmosferi gözleriniz ışığa bakıyorken dahil zihninizde canlandırabilmesi sanıyorum ki Orwell'in ustalığını ispatlıyordur. Olumsuz denebilecek birkaç noktaya da değinmek istiyorum. Kitap, her ne kadar başarılı olsa bile karamsar ve ağır teması çok sık olmasa da yer yer bunaltıcı geldi. Bir başka şey ise diğer karakterlerin varlığının çok yüzeysel olması: Karakterler arasındaki duygusal bağların noksanlığı; Julia'ya dahil derinlik verilmemesi dikkat çeken kısımlardan biriydi. Son olarak da kitabın sonuna gelirken olaylar arasında bağlantı karmaşıklıkları ve Orwell'in bazı kavramları belirsiz bırakması. Okuyucuya yansıtılmak istenen atmosfer göz önüne alınınca, diğer karakterlere derinlik kazandırılmaması gibi söylenebilecek unsurların yazarımızın bilinçli bir tercihi olabileceği de göz ardı edilmemeli. Orwell'in, 1948'de korkulan karanlık bir gelecek için insanlığa ikaz olarak 1984'e ithafen kaleme aldığı ve 1984'ün üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen bahsi geçen olguların geçerliliğini yitirmemiş olması, eserin başarısını ve gücünü ispat ediyor; günümüzde her toplumdan bireyin kendi dünyasından bir şeyler bulabileceği, nefes aldığı topluma ve dünyaya karşı algılarını açabilecek bir deneyim elde edebileceklerini düşünüyorum. Bu açıdan her okuyucu ve bireyin yaşamı boyunca en az bir distopya okumasını tavsiye ediyorum. Bütün eserlere hakim olmadığım için iddialı olamasam da, muhtemelen Orwell'in sade ve çoğunlukla anlaşılabilir dili mütebessim bir deneyim sunacaktır.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,5bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
273 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.