Fakat vahşi hayvanların bazılarında hayal gücü söz konusuyken, hiçbirinde logos yoktur. Dolayısıyla şurası açık ki hayal gücü, duyuma eşlik eden bir görüş de olamaz, duyumdan kaynaklanan bir görüş de olamaz, duyumla görüşün bir iç içeliği de olamaz. Bunlardan da dolayı görüşün hayal gü cünden farklı olmadığı, ikisinin aynı olduğu belliymiş, tabii eğer hayal gücü de duyumla aynı şeye yöneliyorsa gerçekten. Demek istediğim, <bu öğretide> hayal gücü, bir şeyin beyaz olduğu görüşüyle beyaz olduğu duyumunun iç içeliğidir; bir şeyin iyi olduğu görüşüyle beyaz olduğu duyumunun iç içeliği olacak değil ya. O halde hayal etmek, duyunun ilineksel olmayan nesnesi hakkında bir görüş oluşturmaktır.