Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çocuklar ve Çiçek Mezarlıkları-Tuğba Coşkuner Kitabın ismi ne kadar ilginç değil mi? Çocuklar ve Çiçek Mezarlıkları. Kitabın ismini sorguladım. Çocuk ve çiçek mezarlığını birbirine bağdaştıramadım. Kitabın kapağını açıp ilk sayfalarını okuyunca muhteşem bir kitap ismi, içeriği ve kitabın ismi birbirine çok ama çok uyumlu, dedim. Herbir sayfasını okudukça çok ama çok haklı buldum yazarı. Herbir cümlesine herbir fikrine çokca katıldım. Her çocuk çiçektir. Ama her çocuk aynı çiçek değildir. Rengi, kokusu, şekli, yetiştiği ortamı çok farklıdır. Tuğba hocamız herbir çocuğumuzun kişisel özelliklerini farklı çiçeklere benzetmiş ve bu çiçeklere nasıl yaklaşmamız gerektiği hakkında çok güzel fikirler sunmuş. Öyle gelişi güzel fikirler değil. Gözlemlediği öğrenciler üzerinde uygulanmış, güzel sonuçlar alınmış harika fikirler. Her ebeveyne ve her bir eğitimciye bu kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum. Sanırım kitabın adını görüp de etkilenmeyen kimse yoktur. Çocuk - Çiçek - Mezarlık. Çocukları farklı özelliklerine göre sınıflandırmış ve farklı farklı çiçeklere benzetilmiş. Pek tabii bir çocuk birden fazla çiçek olabilir. Bu yönüyle bana resimli bir kitap olan “Bekçi Amos’un Hastalandığı Gün” kitabını hatırlattı. ( Bilenler bilir unutmamın mümkün olmadığı çok sevdiğim bir kitaptır.) Şiirsel bir dille öğretmenlere iyi gelme kitabı diyebilirim. Sadece sorunları ortaya koymuyor çokça çözüm önerileri sunuyor. Çiçekleri uygun topraklara ekip, sulayıp çiçek tarhları görmek de elimizde ; büyük bir çiçek mezarlığı görmek de. Öğretmenliğe ve eğitime dair umudumu yitirdiğimde umudumu tazelemek için elimin altında olacak. "Karşınızdaki çocuk; bir yaban mersini, papatya, gündüzsefası, cennetkuşu çiçeği, gelincik, gök sarmaşığı ya da yeşil kanatlı yabani orkide olabilir. Hepsinin farklı ihtiyaçları, farklı hassasiyetleri vardır. Onlardan rengârenk tarhlar yerine, kasvetli çiçek mezarlıkları yaratmak istemiyorsanız başkasının çizdiği otoyolları, sizi gitmenizi istedikleri yerlere doğru yönlendiren işaretleri, politize olmuş düşünce kalıplarını, karmakarışık çizgilerle dolu haritaları ve bilindik yollardan gitme konforunu terk edin. Çocukların kendi yollarını çizmelerine ve kendi ruhlarını bulmalarına izin verin. Gölgesinde nefesleneceğiniz bir ulu çınar, bir yönder, bir bilge bulun. Birbirinizle yaptığınız iyi şeylerin ve güzelliklerin mayalarını paylaşın, emanetler alın ve emanetler verin. Ezilmemiş otlarla örtülü yeşil bayırlara tırmanın, taşları kaldırıp altlarına bakın. Mısır, pancar ya da pamuk tarlalarında başıboş dolaşın. Karşılaştığınız ıssız kulübelerin kapılarını tıklatın. Sükûtu sevin ve yüceltin. Sol yanınızda hiç durmadan atıp duran ve sesini size duyurmaya çalışan o ritmi dinleyin." "Bu kitap mezarlık bekçisi değil , bahçıvan olmak isteyen eğitimciler için yazıldı. Eğitimin sadece öğretmenlerin işi değil , toplumun tamamının görevi olduğu düşünülerek..." "Bir kimsenin gözüne bakamayan onun kalbini de göremez." "Duygular tutkal gibidir, herkesi birbirine yaklaştırır." "İyi biri miyim, bilmem. Amacım bir kişinin bile olsa bu dünyaya uğradığım için rahat soluk alıp vermesine vesile olmak ve göçüp gittiğimde, göçüp gittiğim fark edilecek kadar iyiliği ardımda bırakmak." "Paylaşmak, bir güzelliğin yayılmasının en masrafsız ve en kestirme yoludur." "Oyun bazen en hayati dediğiniz şeyden daha da hayatîdir." "Hatıralar her şeydir, onları yaşatın." "Bir işe yaradığını hisseden, bir grubun parçası olduğuna inanan, iyilik şerbetini içmiş hiçbir çocuk artık eskisi gibi değildir." "Etkili kitap okuma özgün düşünme basamaklarının en önemlisidir." "Elbette, bir çocuğu kronik bir başarısızlıktan korumalıyız ama başarısızlığı anlamlandırmasını da öğretmeliyiz." "Güvenden arınmış ortam, insanın kalbine sis indirir ve bu sis tüm güzel sesleri emer, duyulmaz yapar. Böyle durumlarda insanın yüreği bir yaban arısı ordusu gibi vızıldayarak hiç durmadan vesveseler üretir ve her şeyin daha da ürpertici olmasına sebep olur." "Lise çağındaki bir çocuğun harfleri ve sayıları okuyamaması büyük bir skandal yaratıp etrafta parmakla gösterecek suçlular aratırken o yaştaki çocuğun duyguları okuyamaması hiç kimsenin umurunda değildir. Hatta kimse bunun farkında bile değildir." "... çocukları bile isteye doğadan koparmamıza rağmen bir bitkinin büyüyüp meyve vermesini dahi beklemeye sebat gösteremeyen çocuklardan, büyük ideallere kanalize olmalarını ve bu ideale odaklanmalarını bekliyoruz. Hiçbir çocuk bir buğdayın ekmek olabilmesi için insandan ziyade rüzgâra, güneşe ve yağmura ihtiyacı olduğunu bilmiyor. Her şey sadece kendi ellerine ve o ellerin yaptıklarına bağlı sanıyor, tabiata hükmedeceklerini zannediyorlar. İşin kader ve tevekkül boyutunu unutuyor, büyük bir hırsla kendilerine odaklanıyor , harici bir durum yaşandığında dünya başlarına yıkılıyor. Tüm canlıların, tek bir canlı gibi birlikte çalıştığını gözden kaçırıyorlar. Hayret, huşu, gizem ve hayranlık duygularından uzak, bir et yığınından farksız bir şekilde evden okula gidip geliyorlar. Biz de dünyayı robotların istila edeceğine dair distopyalar okuyup duruyoruz. Çocuklarımızın o robotlardan farkı varmış ve çocuklarımızla birlikte o distopyanın kahramanları değilmişiz gibi. " "Sınıfta olan bitene sadece kendiniz dertleniyor ve sadece siz çözüm bulmaya çalışıyorsanız çocuklara bencilliği aşılarsınız. Her birey, ne kadar küçük olursa olsun bir toplumda yaşamanın ve o toplumun sorunlarıyla ilgilenmenin gerekliliklerini yerine getirmelidir. (...) Üstelik çocukların ellerinden problem çözme sorumluluklarını alırsanız özgürlüklerini de almış olursunuz. Her sorunu sizin çözmeye çalışmanız, onların kendi iradelerini harekete geçirmesini ve kendi çözüm önerilerini denemelerini engeller. " "Bir insanı diğer insana yaklaştıran şeylerde biri de onun hayallerini bilmektir." "Birkaç mahalle ötedeki okulumuza veya işimize dâhi sabrımızı zorlayan şartlarda toplu taşıma araçları ile gidiyoruz. Oysa yürümek, yapılan araştırmalara göre sağlığımızdan yaratıcılığımıza kadar birçok şeye iyi geliyor." "Çocuklar bazen öykü dinlemek değil, sizle beraber nesilden nesile aktarılacak yeni bir öykü yazmak da isteyebilirler." "Zaten kim, insanların kalpleriyle ve ruhlarıyla uğraşmanın zahmetsiz olduğunu söyledi ki?" "Sükûtu sevin ve yüceltin.Sol yanınızda hiç durmadan atıp duran ve sesini size duyurmaya çalışan o ritmi dinleyin."
Çocuklar ve Çiçek Mezarlıkları
Çocuklar ve Çiçek MezarlıklarıTuğba Coşkuner · Cezve Kitap Yayınları · 20191,507 okunma
·
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.