Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

800 syf.
10/10 puan verdi
·
90 günde okudu
BU KİTAP POST-MODERN BİR KORKU ROMANI! Bunu nasıl anlatmalıyım, emin değilim. Birazcık içeriğe girmem gerekecek. Merak etmeyin, bu pek de spoiler sayılmayacak. Yorumuma kitabın kurgusuyla başlamak istiyorum. Kitabın kurgusu kitapta tasvir edilen sarmal merdiven gibi: Başı sonu belli değil, sanki dipsiz bir kuyu. Kurgu içinde kurgu. Bunu daha iyi anlatabilmek için karakterleri kullanacağım. Tüm hikâye Johnny'nin kaldığı binada, dairelerden birinde yaşayan Zampanò'nun ölmesiyle başlıyor. İki karakterin birbiriyle samimiyeti olmamasına rağmen Zampanò'nun ölümü ve dairesinde bulunan Navidson Kaydı Johnny'nin dikkatini çekiyor. Birdenbire Zampanò'nun Navidson Kaydı ve onunla ilgili çalışmalar Johnny'anlatımıyla gün yüzüne çıkıyor. Yani kitapta Johnny'nin hayatının işlendiği bir kurgu ve Navidson Kaydı ile ilgili ayrı bir kurgu paralel bir şekilde işleniyor. Bu iki kurgu işlenirken yazı şekilleri farklı olduğu için kitabı okurken hangi kurgunun devam edileceği hangisine geçileceği anlaşılıyor. Böyle yazınca sanki kurgu ikiye ayrılmış gibi göründü lakin öyle değil. İki kurgu gibi görünen bu kurguların içinde de kendine özgü kurguları var. Johnny kitabın esas karakteri. Ama aynı zamanda yazarın bizzat kendisi. Neden böyle düşündüğüme geleceğim. Navidson Kaydı ve onunla ilgili olan her şey kitabın olağanüstü yanı. Navidson bir belgesel fotoğrafçısı olarak geçiyor. Sıradaki projesi ise yeni taşındıkları ev üzerine bir belgesel çekmek. Ash Tree Lane olarak adlandırılan bu evde ailenin daha önce görmediği duvara gömülü dolabın ortaya çıkmasıyla belgesel bir nevi paranormal aktivite tarzı bir içeriğe dönüşüyor. Evin içinde birdenbire ortaya çıkan bu dolabın varlığıyla birlikte evin mekânsal özellikleri tek tek sorgulanıyor. Biz de bu sorgulamayı mimarî ve bilimsel açıklamalar ışığında, yapılan röportajlarla ve belirtilen dipnotlar ile sürüyoruz. Ama bu ayrıntının kitaba yansıması bile bir başka. Kitabın en karanlık yanı bu kayıt ve kayıtla ilgili anlatılan her şey. Ama unutmayalım, bu kayıt ve geri kalan her şey Zampanò'nun araştırmasının Johnny'i tarafından aktarılması. Az önce söylediğim yazar Johnny eşleşmesine gelirsek yazar burada kendini ikiye bölmüş gibi hissettiriyor. Kendi kurgu evreninde her şeyi tasarlamış ama anlatmayı diğer benliğine bırakmış. Tasarlanan evrende Zampanò diye biri var. Bu kişi Navidson Kaydı'nı ve kayıtla ilgili birtakım araştırmaları topluyor. Bir şeyler yaşamış olan karakter Zampanò'yu doğrudan görmüyoruz. Onun izinden giden Johnny'nin yaşamından -araştırmayı bulduktan sonrası- Zampanò'nun da benzer şeyler yaşadığını çıkarıyoruz ki ölümü bile düşündürücü bir hâl alıyor. Johnny bu anlatımında yazarın diğer benliğini üstleniyor. Zampanò'nun bulduklarını sanki yazarın bizzat kendisi bulmuş gibi bir anlatım söz konusu. O yüzden kitap; son derece etkileyici bir anlatım, anlatıcıya sahip. Navidson Kaydı gerçekten olabilecek en tuhaf video. Anlatımda videoyu izlemiş gibi oluyorsunuz. Ama etkileyici yanı bu video değil. Videonun gerçekten varolduğunu düşündüren detayların hem sıkmadan hem inandırmaya çalışmadan anlatılıp sanki bu anlatılanların kurgu değilmiş gibi işlenmesi. Bu anlatım öylesine kurgu dışı yansıtılıyor ki ara ara Navidson Kaydı'nı internette aradım. Sanki böyle bir belgesel varmış da ortadan kaybolmuş gibi. Kitap hakikaten böyle hissettiriyor. Gerçekten olmadığını nasıl kanıtlayalım ki? Navidson Kaydı'nı işlendiği kurguda aynı zamanda Navidson ve ailesi de ustalıkla anlatılıyor. Yazarın kurgu içinde kurgu anlatması yeterli değilmiş gibi iki kurguda da yer alan kişiler son derece kanlı canlı yer alıyor. Bu da son derece etkileyici. Kitabın anlatımın yanı sıra görsel olarak yazımı da farklı. Kitabın tamamı sanki birinin araştırma defteri. İçinde notlar, eklemeler, şifreler var. Bir keresinde ayna kullanarak okuma yapmıştım mesela. Bu da beni hem şaşırtmış hem etkilemişti. Buna benzer pek çok farklılık olduğunu söyleyeyim. Eminim behsetmediğim daha çok unsur vardır. Ama istesem de böyle donanımlı bir kitabın tamamını aktaramam. Yazımı bitirirken özetle söylemek istediğim hiç böylesine bir kitabı daha önce okumamış olduğum. Öylesine sıradışı öylesine muhteşem ki kitap okumayı seven herkese rahatlıkla öneririm. Okurken biraz emek istiyor ama gerçekten buna değiyor.
Yapraklar Evi
Yapraklar Evi
Mark Z. Danielewski
Mark Z. Danielewski
Yapraklar Evi
Yapraklar EviMark Z. Danielewski · Monokl Yayınları · 2018129 okunma
·
138 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.