40. Şüphesiz o (Kur’an) hakikaten çok şerefli bir elçinin (Allah’tan getirdiği) sözüdür.
41. O bir şair sözü değildir. Siz, (hâlâ) ne de az inanıyorsunuz!
42. O bir kâhin sözü de değildir. Siz, pek az düşünüyorsunuz!
43. (O) âlemlerin Rabbinden indirilmedir.
44-45-46-47. Eğer (Peygamber) sözlerin bir kısmını (kendiliğinden) bizim adımıza uydursaydı, onu kuvvetle yakalar/onun ‘güç ve kuvvetini’ alır, sonra da onun can damarını keserdik. Sizden hiçbiriniz de buna engel olamazdı.
Dipnot
Bu âyetlere rağmen müşrik ve Batıcılar’ın söylediği gibi Kur’an, ne Hz. Muhammed’in (sas.) kitabıdır ne de sözleri onun tarafından söylenmiştir; lafzı da aynen vahiyle bildirilmiştir.
48. Gerçekten o (Kur’an, günahlardan) korunanlar için bir öğüt (ve hatırlatma)dır.
49. (Fakat) biz kesinlikle biliyoruz ki içinizde (bunu) yalanlayanlar vardır.
50. Muhakkak ki o (Kur’an) inkârcılara elbet bir hasret/bir iç yarası (doğuracak)tır.
51. Şüphesiz o, kesin gerçektir.
52. O halde O büyük Rabbinin adını tesbih (ve tenzih) et.