Gönderi

Saat on biri geçmiş ama Lucy henüz görünürde yok. David amaçsızca bahçede dolanıyor. Gitgide karamsarlık çöküyor üzerine. Bu, yalnızca ne yapacağını bilememekten kaynaklanmıyor. Bir gün önceki olaylar onu gerçekten dehşete düşürmüş. Titremesi, güçsüzlüğü, bu şokun yalnızca ilkel ve yüzeysel belirtileri. İçinde, yaşamsal önemi olan bir uzvunun zedelendiğini, zarar gördüğünü hissediyor, belki kalbidir. İlk kez, yaşlı bir adam olmanın, bitkin düşmenin, umutsuz, arzusuz, geleceğe kayıtsız kalmanın nasıl bir şey olacağının tadını almış. Tavuk tüylerinin, çürüyen elmaların kötü kokuları arasında, plastik bir iskemlenin üstüne çökmüş, otururken dünyaya duyduğu ilginin damla damla içinden süzülüp çıktığını hissediyor. Kanaması duruncaya kadar haftalar geçebilir, hatta aylar geçebilir ama şimdi kanıyor. Kanaması durduğunda, örümcek ağında kuruyup kalan bir sineğe dönecek, dokununca ufalanan, çeltik kabuğundan daha hafif, havada süzülüp gitmeye hazır bir sineğe.
Sayfa 129 - Can YayınlarıKitabı okudu
·
94 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.