Gönderi

Kalp, Z
Olmuyordu, kalkamıyordu bir türlü.. Bacakları kırılmıştı ama Z bunu fark etmiyordu. Sadece her deneyip tekrar düşüşünde öfke ve ateş saçan gözlerle zemini tırnaklıyor, yumrukluyor, çoğu zaman kendine vuruyor, bağırıyor ve pes edip kendinden geçene kadar ağlıyordu. Bu döngüyü kırdığına emin olduğu son sert düşüşünden öncesinin aslında döngünün başlangıcı olduğunu düşünmeye başlamıştı. Çünkü son seferinde öylesine yükseklere çıkmıştı ki, ondan önceki tüm düşüşleri anlamsız ve ufak kılınmıştı. Suçlu aramıyordu, ama suçlanacak birisi olmak zorundaysa gönüllü olmaya razıydı. Tüm düşüşlerinin sebebi de aslında bu sırtına yüklediği ağırlıklardı. Elini tutan insanlara sırtındakiler yüzünden yetişemiyor, ama yükünü de paylaşmıyor, Z'nin kendisi bile bu durumun farkında ve bundan nefret ediyor ama bir türlü cesaret edemiyordu. Bir sene önce bugün gelip elinden tutmak isteyen melek, onu sırtındakileri bir kenara bırakmaya ikna etmiş ve bulutların üzerine çıkarmıştı. Ama düşüşü... Meleğin ellerinin ellerinden kaydığını ilk hissettiğinde içini yakan o sızı ve korku... Düşeli tam 6 ay olmuştu ama o hala gözlerini kapattığında aynı hislerin tekrar, tekrar ve tekrar her gece içindeki üzüntü tepesinden aşağıya usulca yuvarlanan bir çığ gibi büyüyerek kendisini ezmesine izin veriyordu... Kanlar içinde, taş zeminin üzerinde, bacakları kırık ve gözyaşları kurumuş, bozuk bedenini düşündü... Z'nin her çırpınışı, aslında sadece kafasının içinde niyetlendiği eylemler olmaktan ötesine geçemiyordu. O hala Meleğin ellerini bekliyor ve özlüyordu. Bir daha asla gelmeyeceğini bilmesine rağmen...
·
129 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.