oscar wilde, özellikle dönemini dehşet detaylarla yansıtan ve yönelimini ince detaylarla işleyen eşsiz bir yazar. kendisi hakkında kabataslak bilgi sahibi olup da kitabı okuyunca anladım; yazarın, karakterlerin her birinde ayrı ayrı can bulduğunu. klasik okumayı da ayrı seven biri olarak kalemini pekâlâ okunur bulduğum yazarlardan. kitaba gelecek olursam, dorian için kendi içimde bir yer açtım. onun güzelliğini bu kadar önemsemesi ve sırf dış güzellik için ruhunu şeytana satması o zamanın insanı için tam bir delilik abidesi. güzellik her çağda önemliydi, insanlar güzel/yakışıklı birini gördüğünde gıpta ederek bakarlardı. ancak kimse çıkıp da iç güzelliğe önem vermezdi ve bu hep böyle olurdu. âdeta yazılı olmayan bir kuraldı şu güzellik algısı. hele ki benim de üstünde ısrarla durduğum bir konudur. Günahkâr Gül'de de yer verdiğim bu eserin en dikkat çekici özelliği ise sonuydu. Dorian'ın yenilmesi ve tablonun içine hapsedilmesi dağılmışlığın sembolüydü. çok özeldi, keyif alarak okuduğum kitaplar arasında. dorian'ın yerinde olsam sanırım ben de aynılarını yapardım. pek psikopatça bir düşüncedir belki de, bilemem ama hayatınızın ipleri oscar wilde gibi bir yazarın eline düştüyse; onun kurallarına tüm hislerinizle boyun eğersiniz.

Dorian Gray’in PortresiOscar Wilde · Karbon Kitaplar · 201973.6k okunma

·

63 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

dilek sabitgil