Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Aşk-ı Mankurt
Bir tren gelir ,mutluluk getirir ,bir tren gelir unutulmuş anıları getirir... En büyük acılara en küçük gülücüklere şahit olur, şahit olur yalnızlığa Aşka, savaşa ve terk edilmişliğe, kötü yol olur aşığa ,en eğri yoldur yolunu şaşırmışa bir tren gelir batıdan doğuya doğudan batıya... Nasıl söylesem bilemedim kitabı bitirdiğimden beri içimde bir boşluk ,bir farkındalık oluştu .yedigey için mektuptan öncesi ve sonrası diye ikiye ayrılan hayatı benim içinde kitaptan öncesi ve sonrası diye ikiye ayrıldı.iki farklı hikayeyi böylesine ince bir detayla birbirine bağlayan Cengiz aytmatova hayran olmamak elde değil Kalemini adeta silahı bellemiş herkesi düşünmeye zorlamış özellikle kitabın bir kısmında şöyle diyordu " oysa düşünmek, her zaman acı veren ağır bir iştir. Onun için onların hayatı bizimkine göre daha zor olacaktir" kesinlikle gelecek nesillerin ve bizlerin düşünmesi gereken çok şey var ve olacak. Yedigeyin düşünceleri arasında ordan oraya savrulurken düşünmeye başladığımı farkettim aslında hepimiz her gun kendi içimizde bir ölünün yasını tutarız daha kırkı çıkmamış ölülerimiz vardir ölümle yaşam arasında yazmaya ve yaşamaya çalışırız yedigey gibi en yakın dostumuzu bazen de kendimizi kaybederiz ve o dost bazen bir tilki olup gelir bazen bir kuş olur uçup gider...ve biz herşeyde bir suçlu ararız suçlanacak bir cisim kalmayınca da Allah'ı suçlarız yedigeyin de dediği gibi biz Allah'ı sadece zor anlarimizda hatırlarız bana neden yardım etmiyor öyleyse tanrı yok ! tanrı yok! Deriz tanrı yok ise sen kimsin ben kimim ve ne diye buraya gönderildim dedim ya düşünecek daha çok şey var bizi bekleyen . Aslında suçlu yedigeyde değildi o da tıpkı karanar gibi böyle yaratılmıştı elinde değildi aşka karşı koymak aşk celladını yere sermek zatten aşık en büyük mankurt değilmidir aşık aşkında sahiciyse benim nazarımda en deli insandan daha deli ve yargılanmaktan muaftır velhasıl acısını saç uçlarımıza kadar hissettirdiği bu platonik aşk kim bilir belki de karşılıklı olan aşk neyse ki yedigeyin sonu olmadı Aşkın karanlığında boğulan yedigeyi dinlerken aklıma şu ayet geldi" geceyi gündüzün üzerine örter " yani ; geceyi ,gündüzün üzerine giydirir karanlığı aydınlığa çevirir manasında .Bakın gündüzü "bitirir" demiyor tıpkı bir elbise gibi geceyi gündüzün üzerine giydirir nitekim insan her karanlığın sonunda gelecek olan aydınlığı bekler. karanlık bitmez ancak geceyi gündüzün üzerine örten Allah(CC.) Gündüzleri de bir elbise gibi gecelere giydirir. Belki de bu yüzden kitabın başında "acılar kitabı"yazılmıştı okuyucuya küçük bir mesaj verilmişti ne yazikki ben bu mesajı ciddiye almadan okumaya başladım size tavsiyem sağlam bir kalbiniz olduğundan emin olduktan sonra okuyun ama okuyun! Bazen eleştirerek baktiğim her kötü karakterin kendim olduğunu gördüm bazen de en mahsum kişiydim sizleri bilmem ama ben bu hikayede asıl kazangaptım her sayfada ölüme yaklaşan ve uzaklaşan ana karakter olamasada aslında herşey onun etrafında dönüyor o ise herşeyden habersiz sessiz herşeyi uzaktan izleyen kazangap, ölüp ölüp dirildim bazı sayfalarda, bazen yedigeyi karşıma alıp konuştum seni anlıyorum dedim yol gösterdim bazen o beni anlayarak gülümsedi ne trajedi ama ... Sorguladigim bir şey daha vardı ki o da adaletti tekrar tekrar sorguladım şimdiyi , geçmişi ve olmayan geleceği sorguladım Kitabın sonunda şunu farkettim ki bizlerde bir gecede hafızalarını yitiren birer mankurtuz!..
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,6bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.