Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

346 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Denizde Uçarken Gökyüzüne Düşen Kuşlar
Merhaba Sevgili Kitapseverler Yılın ilk kitap yorumu ile geldim bugün. Kitabımız Neslihan Stanboli’nin yazmış olduğu “Denizde Uçarken Gökyüzüne Düşen Kuşlar” adlı kitabı. Teknolojik gelişmelerden ve çağın getirdiği pek çok şeyden uzak kalmış ütopik bir ada… Geçmişteki adı Kekik adası, sonrasında da Güneşli Ada deniyor bu adaya.Ve yine bu adada unutulmuş bir taş ev… Tara üç hafta önce öğrendiği acı gerçeklerle kendi içinde yüzleşmek ister. İşte bu yüzden yıllardır gelmediği ve çocukluğunun geçtiği adaya gelir. Yirmi dokuz yaşında olmasına rağmen bir türlü büyüyememiştir Tara …Belki de içindeki hapsolmuş korku ve yıllardır kendi kendine esir aldığı benliği büyümesine izin vermemiştir. Bölüm bölüm yazılmış olan kitapta ara ara çocukluğuna gidiyoruz Tara’nın . İşte o zaman aslından neden bir türlü büyüyemediğini daha iyi anlıyoruz. Bu arada Tara’nın çocukluğuna gittiğimiz sayfaların her birinde, masalların başlarında bulunan tekerlemeler karşılıyor bizi. Ve kitaptaki masalsı anlatım da sıkılmadan okutuyor kitabı. Küçük Tara henüz çocukken yılın belli dönemlerinde hamile annesi Revan , Babaannesi Nanna ( Tara ona çocukken böyle seslediği için ismi böyle kalmıştı) ve kardeşleriyle adadaki taş evlerine gelirlerdi. Tara’nın babası Orhon , tiyatro ve sinema alanında hem oyucu hem de yönetmendi. Bazen haftalarca bazen aylarca eve gelmezdi. Kız çocukları için baba her zaman farklı bir yerdedir ya ; Tara için de babası herkesten daha özel bir yerdeydi. Babasının uzun süre eve gelmeyişleri onda korkulara sebep olmuştu : bir gün annesi ile babasının ayrılacağı ve babasını kaybedeceği korkusu… Tara çocuken başaşağı durmayı çok seviyordu. “Dünyaya farklı açılardan bakmayı öğrenmelisin ,”derdi Nanna ona (sayfa 35)… Belki bu yüzden , belki de kendini o yaşlarda kanıtlama çabasıydı bu başağı duruşu. Yirmi dokuz yaşındaki Tara ,çocukluğun geçtiği bu taş evde babasının temelli gelişinin sevincini yaşayan çocuğu düşünüyordu. O daha henüz altı yaşındayken babası YirmiYüz adında bir tiyatro kuracak ve temelli yanlarında olacaktı. En çok da çocukluğunda bilinçaltına yer etmiş olan ve babasının getirmiş olduğu misafirler takılıyordu aklına. Çocuk aklıyla bazı olaylara başaşağı bakamıyordu . Babasını büyük sırrını ise bambaşka algılamıştı o masum çocuk aklıyla. Dedim ya, babasını kaybetme korkusu herşeyin önüne geçiyordu. Tara geçmişiyle ve çocukluğundaki anılarla cebelleşirken, adada yalnız kalmayı umuyordu. Nereden bilecekti ki yıllardır görmediği ve çocukluk aşkı Nadir ‘in aniden taş eve çıkıp geleceğini. Belki de Nadir “Uyuyan Güzel“ masalındaki prensti . Tara’yı derin uykusundan uyandırıp içindeki küçük kızı büyütecekti. İşte o zaman babasının büyük sırrının neden “sır” olduğunu daha iyi anlayabilecekti Tara .Belki de hiçbir şey göründüğü gibi değildi.
Denizde Uçarken Gökyüzüne Düşen Kuşlar
Denizde Uçarken Gökyüzüne Düşen KuşlarNeslihan Stamboli · Ayrıkotu Yayınları · 20237 okunma
·
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.