Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

320 syf.
10/10 puan verdi
Bir hayatım daha olsa, korkmadan dokunmak için yaşardım onu. Bir keklik beslerdim ellerimle, varsın uçsun sonunda. Bir çiçek büyütürdüm, varsın solsun sonunda. Bir omuz ısıtırdım, varsın gitsin sonunda. Dokunurdum. Ben eriyene dek, o eriyene dek, biz hiçleşip karışıncaya dek bu derin boşluğa, dokunurdum. Ama yok bir hayatım daha. Bir hayat daha yok. Yok Öncelikle herkese merhaba, eserin adını sevgili yazarımız neden. 'Dokunmadan' seçtiğini, koyduğunu anladığım satırlardı bunlar. Evet zaten arka kapağında mevcut olarak etliye sütlüye karışmayan bir karakterimizin hayatını kaleme aldığını da belirtmişti. Fakat gerçekten öğrendiğim değil anladığım satırlar tam olarak bunlardı. Üzülürüz, terk ediliriz korkusuyla bu hayatı yalnız geçirmeye adamış hayatlar, sadece misafirlere özel sunulan tabaklar, sanki sonsuz bir ömrümüz varken yapmak istediklerimizi sürekli ertelemelerimiz daha örnek verebileceğim bir sürü şey geldi bu eseri okurken aklıma. Adalet, 29 yaşında ne mutlu ne mutsuz hayatı öylece yaşayan bir karakterimiz. Ölümcül hastalığa yakalanmış ve hayatını sorgulamaya başladığı bir dönemin ortasında bulur kendini. İlk günahını, ilk masumiyetini kaybettiği anı ilk gerçek suçunu bulmaya çabalar. Küçükken mahalle arkadaşı olan, mahsun'un oyuncak ayısını ondan alarak ilk günahını işlediğini düşünür. Bir yolculuğa çıkar oyuncak ayısı olan Hülya'yı Mahsun'a götürmeye kararlıdır. Şehit şehir mahalle mahalle Mahsun'u aramaya başlar. Bu yolculuk sırasında Sadi Seber adında ilginç bir adamla karşılaşır ve ona yoldaşlık eder. Adalet, babası ve annesinin görücü usulü evlendirilmiş babasının annesini sevmediği annesinin ve babasının da çocuklarını sevmediği bir evde büyümüş. Bu yüzden mi bilinmez ne kendisini ne de başkasını sevebilmiş Adalet... Buradan bakınca tuhaf bir hafifliği var dünyanın. Hiçbir ateş sonsuza dek yakmıyor. Zamana ve sancıya dayanmanın en basit yolu, sonunda muhakkak geçeceğini unutmamak. Evet her şey geçiyor sevmek bile, acı çekmek bile, kanamak bile, yaşamak bile, dünya bile, azalmayı dahi beklemeden bitiveriyor ağrı diniyor. Uzun, ıssız, püfür püfür bir boşluk kalıyor geriye sadece. İnsan ancak o zaman aslolanın, yaşarken hasım sanıp ölümüne savaştığının, kadim boşluklardan ibaret olduğunu anlıyor. Hayat denen Sergüzeşt, zararsız ve uzak bir hatiraya dönüşüyor usulca ipinden çözülen sala benziyor insan da, hafifliyor. Bilseydim bunu, ölülere ağlamazdım hiç. Ama zaten insan gidenlerin ardından, en çok kendi kalışına ağlıyor. Adalet hayatında hiçbir şeye dokunamamış ama okurlarının bolca yüreğine dokunmuş bir karakterdi. Bakış açımı değiştiren eserleri seviyorum mutlaka okunmalı şimdiden keyifli okumalar.
Dokunmadan
DokunmadanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20175,7bin okunma
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.