Yaklaşık 2018 yılından beri okuma listemde olup, alıp okumadığım ama neden okumadığımı bilmediğim kitabı sonunda okudum. Ne Biliyorsam Hepsini Anaokulunda Öğrendim, ismi ile müsemma, üniversitede bitirdiğim bölümümle çok bağlantılı olması sebebiyle okumayı çok istediğim bir kitaptı. Bir gün Ayşen Gruda'nın videosunda denk gelince de artık evrenin bir mesajı diye düşündüm. Yazar aslında birçok mesleğe sahip olmasından dolayı hayatla ilgili çokça deneyime sahip ve bunların sonucunda da sohbet etmesi keyifli biri. Açıkçası kitabını okurken bana samimiyeti bu denli geçti. Yaşama, ölüme, hiç aklımıza gelmeyecek ya da önemsiz gördüğümüz konulara esprili bir dil ile yaklaşıyor. Aslında bunca karmaşanın içinde basit şeylerinde anlamlı olabileceğini görebiliyoruz. Peki yazar Anaokulu'nda ne öğrenmiş? Her şeyi paylaş, adil oyna, insanlara vurma, her aldığını tekrar yerine bırak, kendi pisliğini temizle, sana ait olmayan bir şeyi alma, birini incitirsen ondan özür dile, yemekten önce ellerini yıka, sifonu çek, sıcak kurabiye ve ılık süt sana faydalıdır, dengeli bir hayat yaşa, merak et. Bunlardan herhangi birini alıp yetişkinlerin karmaşık yaşamına uyarlarsak ne kadar mantıklı olduğunu görebileceğimizi söylüyor. Kitapta en sevdiğim alıntısı ise şu oldu: "Bu yaşamdan gelip geçen herkes, farkında olmadan bir şey götürüyor ve ardında bir şey bırakıyor. Bu şeylerin çoğu görülemiyor, duyulamıyor, sayılamıyor veya bilimsel olarak tespit edilemiyor. Başkalarının zihinlerinde bıraktığımız, onların da bizim zihinlerimizde bıraktığı izlerden bahsediyorum. Anılardan. Nüfus sayımında sayılmazlar. Onlarsız hiçbir şeyin değeri kalmaz." Eğer ki keyifli bir kitap okumak istiyorsanız, okuma hızınızın yavaşladığını hissediyorsanız size çok güzel eşlik edecek bir kitap. Keyifli okumalar dilerim.

Ne Biliyorsam Hepsini Anaokulunda ÖğrendimRobert Fulghum · Altın Kitaplar · 2022192 okunma

·

44 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.