Bu kitabın amacı her şeyden önce Lacancı psikanalizin temel
kavramlarından yola çıkarak, klasik psikiyatrinin tanımladığı ve
Freud'un benimsediği iki klinik psikoz tipini, yani şizofreni ve paranoyayı ele almaktır.
Dili olfukça ağır bir kitaptı nihayet bitti..
Kitapta, ortak paydaları Ötekinin alanından (dilin, bilinçdışının
alanından) Babanın-Adı'nın men edilmesi olan bu klinik oluşumlar
ele alınacaktır. Psikozun bu temel mekanizması, yani Babanın-Adı'nın
men edilmesi, Lacan tarafından 1950'li yılların sonunda tanımlanmıştır ve psikiyatri için olduğu kadar psikanaliz için de temel bir
referans ve nirengi noktası olmaya devam etmektedir. Referans olarak, tıpkı "denizi ikiye ayırır gibi" ayıran Babanın-Adı, Lacan öğretisi boyunca başka kavramlar (jouissance alanı veya Borromeen düğümün topolojisi) ortaya koysa ve geliştirse bile hiçbir zaman terk
edilmedi.
Sonuçta paranoya hangi taraftadır? Aklın tarafında mı deliliğin tarafında mı? Simão Bacamarte vakası, Lacan'ın yönelimini takip edersek bizi sadece paranoyak bir delilik değil, aynı zamanda paranoyak bir akıl olduğunu düşünmeye davet eder. Öznenin hakikatini men eden modern psikiyatri sınıflandırmalarına bunun yayılmamasına dikkat etmeliyiz... S:150