"ʜᴇᴘ ʙᴇʀᴀʙᴇʀ ɢᴇʟᴇᴄᴇɢ̆ɪ ʏᴀʀᴀᴛıʏᴏʀᴅᴜᴋ ᴀᴍᴀ ᴅᴜʀᴜᴘ ɴᴀsıʟ ʙɪʀ ɢᴇʟᴇᴄᴇᴋ ʏᴀʀᴀᴛᴛıɢ̆ıᴍıᴢı ᴅᴜ̈şᴜ̈ɴᴍᴇʏᴇ ᴢᴀʜᴍᴇᴛ ᴇᴛᴍᴇᴅɪᴋ. ᴠᴇ ɪşᴛᴇ şɪᴍᴅɪ ᴏɴᴜɴʟᴀ ᴋᴀʀşı ᴋᴀʀşıʏᴀʏıᴢ!" "Uykudaki Uyanıyor" veya diğer bir çeviri versiyonuyla "Efendi Uyanıyor" ünlü bilim kurgu yazarı H. G. Wells'in edebiyat tarihinin ilk distopyası olarak geçen romanı. Ve benim yazardan okuduğum ilk kitap. Üniversitede katıldığım bir kitap okuma kulübüyle okuma şansı buldum. Aslında uzun zamandır konusu ilgimi çektiğinden merak etsem de biliyorum ki yakın bir zamanda okumazdım. Ama sonuçta okudum ve iyi de oldu. Öncelikle size de günümüzde pek orijinal olmasa da belki yine de ilgi çekici bulduğum konusundan bahsedeyim. Kitabın ilk kısmında başkarakterimiz Graham'ın 200 yıllık uyku sürecine girmeden hemen önceki halini görüyoruz. Sonrasında bu uzun uykudan bir gün hiçbir şey olmamış gibi uyanıveriyor. Öyle ki kimsenin artık uyanacağına inancı kalmamış. Ama dünya için çok büyük bir sorun veya bir kurtuluş Graham. Çünkü öldükten sonrası için ona malını mülkünü bırakanlar olmuş ve kendi varlıklarlıyla da birleşip durmadan geliştirilip büyütülmüş. Ölmediği için de hep kalmış ve birikmiş. En sonunda dünyanın efendisi denebilecek, tüm dünyaca tanınan biri haline gelmiş. Lakin Graham'ın mutlu mesut, zenginlik içinde bir yüzyılda yeniden doğacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü durum bunun tam tersi oluyor ve Graham bir karmaşanın tam ortasında yer alıyor. Yıllardır onun parasını döndüren ve ülkeyi yönetenlerin yanı sıra bir de eskisinden çok farklı bir halk tabakası var ve ayaklanmak için Graham'ın uyanmasını fırsat biliyorlar. Haliyle Graham da arada kalıyor. Buradan sonrası sizin okumanıza kalsın. Lakin bunun bir edebiyat klasiği olduğunu bilsem de biraz daha aksiyon isterdim, bilinmezlerin açığa çıktığı, yeni devri tanıdığımız daha farklı bir kitap beklemiştim. Oysa okurken bir yerden sonra sıkıldığım, sonunu rahatlıkla tahmin ettiğim ve ne distopyasıyla ne de bilim kurgusuyla beni çok da şaşırtmadı. Bunun bir sebebi türünde ilk olması ki bunu anlayabilirim ama bir sebebi de yazarın anlatım şekli ve anlatmayı seçtikleri. Örneğin ben 200 yıldır uyuyan birinden daha farklı bir çevre gözlemi beklerdim. Oysa dünyada neler olup bittiğine kitap bitse bile çok hakim olamadık. Daha ziyade siyasal meselelere odaklanılmıştı. Ve iyi de işlenmişti. Bunun dışında onluk sistem yerine on ikilik sisteme geçilmesi ve "annelik"in geçirdiği evrim benim en ilgimi çeken fikirler oldu. Birkaç fikirse sonradan birçok kitaba ilham vermiş bana kalırsa. Dünyayı şirketlerin yönetmesi, renklerle ayrılan kıyafetler ve sınıflar gibi. Benim okuduğum İthaki baskısıydı ve yer yer resimlemeler de mevcuttu, onları da sevdim. Kitap hakkındaki genel düşüncem okunmasa da olabileceği yönünde ama okumayı düşünenler de vazgeçmesinler. Kesinlikle kötü değildi ama beklentimden çok farklı bir yönde ilerledi ve derslerimin de yoğun olduğu döneme denk gelince elimde bir hayli sürüklendi. Ayrıca söylemeden edemeyeceğim insanı düşündüren, günümüzle kıyaslatan çok güzel alıntılık cümleler de içeriyordu. "Biz" gibi bilim kurgu edebiyatının iklerinden sayılan kitaplar merakınızı cezbediyorsa, "1984" gibi politika ağırlıklı kurguları seviyorsanız, H. G. Wells sevdiğiniz bir yazarsa tavsiye ederim...

Uykudaki UyanıyorH. G. Wells · İthaki Yayınları · 2020802 okunma

·

189 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sude Özer