Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Daha basit zamanları özlüyorum...İnsan bazı olayların başına hiç gelmeyeceğine kendini inandırdığı şeyi yaşayınca fark ediyormuş hayatı.50 gündür kalbimi acıtıyor bu gerçeklik. Senden sonra bitmiş bir hayatı devam ettirmeye çalışmak çok zormuş baba.Ben devam etmeyi bilmiyorum ve iyileşemiyorum. İçimde nefesimi kesecek kadar derin bir boşluk var geçmeyecek biliyorum. İnanmıyorum geçecek yalanını söyleyenlere. Seni çok seviyorum ve seni çok özlüyorum.Özledim görmek istiyorum şımarıklığını yapamadığım için kinleniyorum hayata.Özlem duyguma kayıtsız kalındığını fark ediyorum ve daha çok kinleniyorum. Bazen hayat adil değil ve hayat o zaman anlamsız. İnsan çok sevdiği tek adamı da kaybedince artık neyi kaybetmekten korkar ki? Geçtiğimiz yıllarda her yılbaşı akşamları kurduğumuz sofralardan biri için fotoğrafa iyi bakın bir daha belki bu fotoğraf karesi olmaz demiştin, bir daha olmayacağın gerçeği ruhumu daraltıyor. Geçen gün yine hayata çok öfkelendiğim bir anda babamızın bedeni bizimle olmayabilir ama ruhu hâlâ bizimle demişti ablam, irkildim bunu duyunca. Neden birinin ölmüş olması onun var olmadığı anlamına gelmiyor dediklerini şimdi daha iyi anlıyorum, bu da beni teselli ediyor bir süre. - hayat iki uç arasında kompleks bir durum. - Ben yine yaptığım her şeyi sana beğendirecek şekilde yapacağım baba. Bu hayatta ne olursa olsun ne derse desin eleştirmediğim tek adama beğendirerek devam ettirmeye çalışacağım her şeyi. Bak işte yazarken de yaşarken ki gibiyim. Dönüyorum hayatın iki uçlarından beni dibe çeken uca ve düşünüyorum 2023 hem son kez bizimle olduğun hem de artık olamadığın bir yıldı, geride kaldı. Üstünden günler bile geçti. Soruyorum kendime "şimdi ne yapmalıyım" diye. Hiçbir şey yapmak istemiyorum. İçimden hüzünlenmek bile gelmiyor. Biliyorum, kaçıyorum kabullenmekten. Kandırıyorum kendimi, bazen erteliyorum duygularımı. Sonra bi an geliyor yokluğunu fark ediyorum, işte o an boğuluyorum. Görmek istemiyorum kimseyi, duymak istemiyorum. Olduğum yerde olmak istemiyorum. Saatlerce düşünüyorum bu fark edişin en nefret ettiğim fark ediş olduğunu. İnsanlardan kaçıyorum baba beni anladığını sanan insanlardan. Anlaşılmak gibi bir beklentim yok ki, anlamazlar. Konuşuyorlar, bi şeyler diyorlar. İçimden susmalarını istiyorum az konuşuyorum daha erken sussunlar diye. Ben yasımı insanlarla konuşurak değil seni düşerek yaşamak istiyorum baba. İyileşemiyorum baba. Kitaplara sığınıcam. Hüznüme eşlik edecek yerlerin altını çizicem belki. Mutluyken, sade bir hayatımız varken okuduğum, izlediğim, dinlediğim şeylerin boş duyguyla sadece güzel olduklarını fark ediyordum. Şimdi durup dakikalarca kendime yorumladığım duygumu arıyorum içinde. Boğazım düğümleniyor babamın hüznü diyorum, tanıyorum artık. Çok kıymetli birinin bana armağan ettiği kitabı yasıma ortak etmeye karar verdim bugün. Dedim ya insanlardan, mekanlardan, olaylardan kaçıp kitaplara sığınıcam. Anısı olan kitaba. Anısı da kitabın ismi gibi can sıkıcı.
Mutlu Ölüm
Mutlu Ölüm
diyor. Hiç iki uç duygu aynı cümle de birleşebilir mi?Bilmiyorum ama hazırım bununla yüzleşmeye. Yeni yıldan bir şey dilememiştim bu yıl. Kitapların beni iyileştirmesini diliyorum.
·
346 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.