Gönderi

Fatih, İstanbul'un her itibarla olan ehemmiyetini takdir etmiş; fakat, müstakbel payitahtın (gelecekteki başkentin) fethi için erkân ve umeradan (devlet adamları ve komutanlardan), mütehassisin ve ulemadan (uzmanlardan ve alimlerden) danışmadığı kimse bırakmamıştı. En yakını, yani veziri (Çandarlı) Halil Paşa, kendisini bütün diğer teşvik âmiz (teşvik edici) fikirlere rağmen bu teşebbüsten menetmeye çalışıyor: fakat, millet bir Kabe-i siyasiye (siyasi Kabe) gibi oraya teveccüh ediyordu (yöneliyordu). Fatih, harikalar göstererek Istanbul'u almış ve bu fethe mani olmak için elinden gelen herşeyi yapan, hatta düşmanla anlaşmaya kadar varan bu tek şahsiyeti, yani Başvezirini de Bizans hükümetiyle beraber ortadan kaldırmıştı.
·
42 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.