Bu yılın ilk okuduğum kitabı oldu kambur..
Kapanış yapmam gereken bir kitapla açılış yaparak yılın gidişatını da böylelikle belirlemiş oldum.
Kamburla yıkıldım, kamburla yaşadım, kamburla öldüm...
Hayatımda bana dokunan bu kadar vurucu bir hikaye daha okumamıştım. Söylenmesi gereken çok şey var ama ne söylesem az kalacak.
Kamburu hangi kimlikle okuyacaksınız bilmiyorum, anne olarak mı, kadın olarak mı , eş olarak mı yoksa çocuk olarak mı ? Yoksa tamamen dışardan bir izleyici olarak mı? İzleyen olarak okumayı çok isterdim ama ben bu hikâyenin yananlarındanım. Bir kitabın incelemesini yazmak bu kadar zor olmamalıydı...
Kambur bir kızın intiharıyla başlayan kitabın hikayesinden başka neler çıkabilir? Buna intihar demek o kadar yanlış geliyor ki, kitabın son sayfasını kapattığımda gördüğüm gerçek sevgisizliğin intikamıydı. Çok anlatmak istemiyorum. Sadece herkesin okumasını istiyorum. Mutlaka her insan kendinden bir şeyler bulacak. Ağlamam diyen insanın ciğerini sökecek. Yalnız lütfen kamburu ruhunuzla okuyun. Kimseye bu hikayede huzur bulacağı vaadinde bulunamam. Aksine huzursuzca okuyacaksınız. Umuyorum ki farkındalığınız da artacak.
Çok çok yeni bitirdim. Duygularım çok taze. Elim tutuluyor yazamıyorum. Umarım
Saçlarımdan damlayan banyo suları ile üşüyerek okudum. Nazenin olarak okudum. Seyirci olarak okumayı, başkasının hikayesini okumayı ben de çok isterdim. Bazı yaralar kabul bağlamıyormuş değil mi Kübra? Terapiye gidiyoruz. Net!
Abicim sevmek başka bir şey ama o kitabi yaşamış olmak ve okurken yeniden yaşıyor olmak çok başka bir şey. Ben gerçekten hala kendime gelemiyorum.🥺 Yeni kitabını da hemen temin ediyorum.