Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
cinsel istismarın bir insanın hayatındaki izleri. Spoiler içerir
Yozo, etrafına sürekli kendini sevdirmeye çalışan, sürekli komiklikler yaparak insanları güldürmeye çalışan bir çocuktur ama iç dünyası çok farklıdır. Yozo kendini hiç sevmez iç dünyası kapkaranlıktır. Başkalarıyla tartışamıyor, kendini savunamıyor ve kimseye hayır diyemiyor (tüm hayatı boyunca hayır diyemiyor). İnsanlara güvenmiyor. Bu dünyada kendini pislik gibi görüyor. Alkolizm,kadın, uyuşturucu berbat bir hayat yaşıyor. Çoğu kez intihara kalkışıyor. Otobiyografi olması insanı etkiliyor ve yazarın hayatıda kitapla uyuşuyor, yazar 4. intihar denemesinde hayatını kaybediyor. Yazar üstü kapalı bir şekilde hizmetkarlardan istismara uğradığını yazmış detayına girmemiş. (Aşağıda kitaptan alıntılar paylaşacağım siz ona göre yorumlarsınız) Benim düşüncem bu istismardan sonra böyle bir insan oluyor mesela hayır diyemiyor onaylanmak istiyor, insan sevmiyor, evden uzakta olmak ona daha iyi hisettiriyor. Kitabın ileriki bölümünde karısı tecavüze uğradığında karısına o kadar üzülüyor ki saçlarım o gece ağarmaya başladı diyor. Burdada bence o çocukluğundaki acıyı bir daha yaşıyor. Bütün hayatı aslında o istismarla mahfoluyor. Bütün duygularını, hissettiklerini açıkça yazan yazarımız, buraya hiç değinmiyor sadece kitapta iki yerde üstünkörü geçiyor. Ben kitaptan etkilendim ama yazdığım gibi neden böyle bir insana dönüştüğünü anladığım için çok etkilendim. Kitaptan etkilendiğim alıntılar "Bir çocuğa böyle şeyler yapmanın, insanların işlediği suçlar arasında en alçakça olanlarından biri olduğunu düşünüyorum. Fakat ben gizlendim. Bazen bunda insana özgü "özel niteliklerden" birini daha keşfettiğimi düşünerek zayıf bir şekilde güldüm bile. Şayet bende gerçekleri söyleme huyu olsaydı anneme ve babama gidip utanç duymadan onlara bu suçları anlatır ve yardımlarını isterdim. Ancak ben annemi de babamı da hiç anlayamazdım. İnsanlardan yardım istemek mi? Gülünç bir fikirdi bu. Babama, anneme, bir polise, hatta hükümete başvurmuş olsam bile kendi bildiğini okumak da mahir bu insanlar sadece bir hikaye uydurup meselenin üstünü kapatmaz mıydı?" "Hizmetçileri üzerimde işlediği o iğrenç suçu söylememe sebebim, insanlara güvensizliğimden değildi. Tabii ki Hristiyanlık sebebiyle de değildi. Bunun nedeni, insanların bana, Yozo olarak bilinen bu "ben"e karşı sert bir güven duvarı örmüş olmalarıydı." Yukarıdaki iki alıntıdan çok etkilendim. Anlatırsa sevilmeyeceğini, kimsenin ona güven duymayacağını, ona bu kötülüğü yapan kişilerin, kendilerini haklı çıkaracağını düşünüyor. Ah yozo keşke anlatabilseydin belki o zaman çok farklı bir hayatın olurdu. Diğer alıntılarla devam ediyorum. "Mutlu muyum? Aslında küçüklüğümden beri insanlar sürekli şanslı biri olduğumu söylüyor ama bana sorarsanız cehennemde gibi hissediyorum." "Biri beni eleştirirse, ilk düşüncem karşındakinin tamamen ve bütünüyle haklı olması gerektiğiydi, çok büyük hata yapmış olmalıydım her şey bu kadar basitti işte" "İnsanlara karşı duyduğum korku en ufak bir şekilde azalmamıştı, hatta artmış bile olabilirdi ve korku hala göğsümü derinliklerinde kıvranıyordu" "Parya" diye bir kelime vardır. İnsan toplumunda bu kelime başarısızları, ezikleri, ahlaksızları belirtmek için kullanılır. Ben doğduğumdan beri kendimi bir parya gibi hissettim ve toplumun da böyle damgalanmaya layık gördüğü biriyle tanıştığımda her zaman derin bir şefkat duygusu hissederim. "Ben pansiyondaki odamda tek başıma takılırken her an biri tarafından saldırıya uğrayacakmışım gibi hissediyor, bu hayali saldırıdan kaçınmak için de evden çıkıp örgütün işlerine koşturuyor ya da Horiki'yle ucuz içki içmeye gidiyordum." "Başkaları tarafından çok sevildim ama görünüşe göre onları sevme yeteneği bende yoktu." "Ben Tanrı'dan bile korkardım. Tanrı'nın sevgisine değil, gazabına inanırdım.İnanç. Bu yalnızca Tanrı'nın kırbacını yemek üzere mahkemeye çıkıyormuşum gibi bir histı. Cehennemin varlığına inansam da Cennet benim için yoktu." "Benim için insanlar alemi denen yer, her şeye karşı korkunç bir yerdi" "Ben tam unutmak üzereyken, o kanatlı canavar pike yapıyor, gagasıyla hafızanın kabuklarını yırtıp açıyor. Geçmiş günahların ve geçmiş utançların canlı görüntüleri aniden gözlerimin önünde beliriyor ve o kadar çok korkuyorum ki çığlık atmak istiyorum. Yerimde duramaz oluyorum." "Ben hala, ölmeyi bile becerememiş utanmaz, aptal bir hayaletten, yaşayan bir cesetten başka bir şey değildim"
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,2bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
2.274 görüntüleme
Aslı okurunun profil resmi
Çoğu insan yozo nun yaşadıklarını yaşıyor bence
Braveheart okurunun profil resmi
12 saatte okumanız,gayet güzel. Ben, 20 saatte bitirdim bu kitabı. Ancak, beni çok etkiledi. En son , oğuz atay'ın "Tutunamayanlar" kitabı beni bu denli etkilemişti. Neden diye soracak olursanız: çünkü, bende,bazen, yozo'nun yaşadıklarını yaşıyorum.
Aslı okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, kitap kısaydı ve sürükleyiciydi. Beni de yozo çok etkiledi. Aslında neden böyle olduğunu anladığım için etkilendim. Çocukluk tramvalarının yaşam boyu etkisi oluyor malesef. Ben de tutunamayanları okumak istiyorum ama cesaret edemedim. Çok yarım bırakan var, okuyabilir miyim bilmiyorum.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.