Düşlere dokunmak mümkün olabilir mi?Spoiler içermez , kitap hakkında düşüncelerimi anlatır.
Kitabı ilk okuduğumda da çok etkilemişti beni Ve seneler sonra okumak bana yeniden yeniden aynı duyguları yaşattı.
Öyle anlar vardır ya hani geçsin istemezsin işte bu kitaba veda etmek bana zor geldi. Sevgili dostlarımın dünyasından ayrılmak gibi severek zorunluluktan veda ediyormuş gibi hissettim.
Kitapta ne çok hikaye var ve farklı kahramanlarla aynı yolculuğu yaşadık. Lağımcılar, dertliler, mutlular, dilenciler...
Kitapta en çok olayların birbirine bağlantısını ve kahramanların yollarının kesişmelerini sevdim tıpkı hayatta tesadüfleri sevdiğim gibi.
Hikayeler size öyle güzel sorular sorduruyor ki...
Zaten değil midir ki hayatta da doğru soruları soramazsan doğru cevaplara ulaşmak mümkün değildir.
Gerçekten varmıyız hayatta?
Neye göre var oluyoruz?
Ya da biz insanlar?
Evren gerçekten var mı?
Düşlerimin içinde sizi var eden ben miyim?
Ben kimim?
İnsanın varlık arayışı hiç bu kadar güzel anlatılmamış bana göre. Yazarımızın kalemine, kurgusuna, olay örüntülerine yeniden yeniden
bayıldım.
Kitapta tarih, coğrafya, felsefe, hikaye, masal aradığınız her şey var daha ne olsun değil mi?
Peki siz kimsiniz?
Varlığınızı sorguluyor musunuz?
Dünyadaki en büyük mutluluk, bu dünyanın şahidi olmaktı; siz dünyaya nasıl şahit oluyorsunuz?
Gezerek mi? okuyarak mı? düşleyerek mi? bilinmeyen yollarda bilinmezliklere ulaşmak isteyerek mi?
Biz kimiz varlığımızın amacı ne?
Amacımızı bulmak için Hayat yolculuğumuza bir adım atarken hayatı yaşıyor muyuz yoksa kıyısından izleyen seyirci mi olmak istiyoruz.
Düşler bizim, kararlar bizim, ben izleyen değil yaşayan, dünyanın şahidi olmak için cesaretle adım atanlardanım ya sen?
Sen de bu hayat yolculuğunda devam etmek istiyorsan puslu Kıtalar atlası kitabı ile tanışma zamanın gelmiştir. Al eline kitabı, çevir sayfaları ve kendi düşlerinle yoluna devam et.
Keyifli okumalar