Gormley’nin sanatla ilk buluşması çocukluk yıllarına dayanıyor. Çoğu zaman cezalandırıldığı için gönderildiği odasında, yalnız başına geçen saatler, Gormley’nin mekân ve boyut algısını geliştiriyor. Böylece onun için boşluk kavramı doğuyor ya da yeniden tanımlanıyor ve sanatçı, aslında bir an için gözlerimizi kapadığımızda hepimizin erişebileceği bir hayal dünyasının kapılarını açıyor. Bu karanlık hayal dünyasının bazı nitelikleri var: Boyutsuzluk, nesnesizlik, sınırsızlık, sonsuz… Bu nitelikler, Gormley’nin yaratıcı gücünü her dönemde ateşleyen unsurlar oluyor.