Bu sarmaldan nasıl kurtulabiliriz ?
Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte ilginin şekli değişti. Popüler digital kültür insanın değerini "Takip-like-etkileşim " sarmalına sardığı günden beri tadımız kaçtı. Hem oturduğumuz sofrada-hem ettiğimiz sohbette-hem eşyayla olan münasebetimizde başkasında olana gözümüzü dikme konusunda hastalığımız giderek artıyor.
Bundan kurtulmanın yolunu bulma konusunda bize fener tutacak öncülere ihtiyacımız var acil bir modda hem de...
··
2 artı 1'leme
·10,3bin görüntüleme
Bu sarmaldan kurtulmanın en güzel yolu öze dönüşten ve kendini tekrardan sevmekten geçiyor. Takip - like- etkileşim sarmalı;insanları diğer bağımlılık yapan maddeler de olduğu gibi bilinçlendirmeli ve bununda bir hastalık olduğunu kabul etmekten geçiyor. Bir nevi insanın küçük kapalı bir kutuda tek birşeye odaklanmasına zorlanan bir yaşam alanına hapsedildiğini görüyoruz. Öncelikle doğaya tekrar dönmeyi, teknolojik aygıtlardan yavaş yavaş uzaklaşmayı ve zaruri kullanımını yok etmeyi amaçlamak gerekir. Geneleksel yöntemlere dönüş, el becerisiyle ilgili hobilere ilgi duyulmalı, spor aktiviteleri, kültürel sohbet ve buluşmaları, geziler vs bunun gibi birşiktelik ve yüz yüze diaolog gerektiren aktiviteleri artırmak gerekiyor. Ekranlardan uzaklaşıp dünyanın bize açmış olduğu pencereden mavinin büyüsüne kapılıp ormanın yeşilliğinde nefes alıp güneşin sıcaklığıyla kucaklaşmalıyız
Bu sarmalardan nasıl kurtulabiliriz diye okudum. Sarmadan kim neden kurtulmak istesin ayol yiyin gitsin 🫑
Asıl konu için ise insanın biraz manevi ve soyut şeylere önem vermesi, kendini bilmesi, içine dönmedi ve popüler kültürün aslında bizden ne kadar çok şey götürdüğünün idrakine varmasıyla biraz uzaklaşılabilir diye düşünüyorum. Aynı zamanda benzer düşüncede insanlarla vakit geçirilerekte biraz da olsa bu durumdan kurtulmak mümkün bence
Bu yorum görüntülenemiyor
Evet hayat gösterişten ibaret olmuş , yaşanmayan görüntüler, ciddi bir sorun ve sorunların çözümü öncelikle kendinde çözümlemeye başlayarak olur. burda bu iletiyi görüp tastikleyen herkes (ben de dahil ) hayatimizda bu iletiye zıt giden neler var neleri azaltamamiz gerekiyo diye bir kendimizi muhasebeye çekmeliyiz ve kendjmizi nezman duzeltemeye basladiysak ozman çevremizede etki ederiz insaAllah.
Sorunu esasında sosyal medyaya değil de, onu kullanan kitlelelerin sosyal medyayı ne denli bilinçli ve yararlı kullandığı üzerinde değerlendirip, ortaya koymak gerekir.
Sosyal medyanın esasında bir din olgusu gibi insanı afyonlaştıran bir yönü var. Bunun haricinde narsistik kişilik bozukluğuna, her türden depresyona neden olan olgusu da inkar edilemez bir gerçek. Ancak tüm bunlar bile yine sosyal medyayı kullanan kişinin/kişilerin nitelik yapısı ile bağlantılı bir durum.
Sosyal medyanın özellikle bizim gibi eğitimin her alanında geri kalmış ve daha da geriye gitmeye yüz tutmuş bir toplumda bu denli plansızca, verimsizce kullanılması çok doğal. İnsanlarımızın ne yazık ki sonradan görme, kendini kanıtlama ve beğendirme yapılarını da hesaba katarsak, bunun sosyal medyaya yansıyıp, toplumsal ve bireysel ilişkileri zedelemesi, hatta yoketmesi kaçınılmaz oluyor.
Önüne geçmek kısa vadede çok zor. Ancak insan bilinçlenirse ve bilinçlendirilir ise bu konuda sağlıklı adımlar atılabilir.
Özellikle internet ortamında sosyal medya kullanımının psikolojisine yönelik faydalı makaleler mevcut; Yararlı olabilir düşüncesi ile aşağıya bırakıyorum;
Dr. Şebnem Özdemir & Dr. Gül Dilek Türk - SOSYAL MEDYA PSİKOLOJİSİ
EZGİ ÇAYIRLI - Sosyal medya kullanım özelliklerinin kişilik yapılanmaları, yaşam doyumu ve depresyon açısından incelenmesi
Anın tadını yaşama keyfine varmadıkça, ellerimizde telefonlarla anı yaşamak yerine, nasıl objektife sığdırırız derdimiz bitmeyecek. Yaşamadan geçip gidecek günler
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.