Gönderi

İyi bir flanör, disiplinli olmakla özgür olmak arasındaki dengeyi korumayı bilir. Hz. Mevlana bu dengeyi çok güzel kurmuş: "Biz pergel gibiyiz. Bir ayağımız din üzerinde sağlamca durur, öteki ayağımız yetmiş iki milleti dolaşır." diyor. Pergelin iğnesini bir yere sabitlemezsek dağılır gideriz. O yüzden tabii ki bir istikametimiz, bir çerçevemiz olacak. Zira her yere gidebilen bir insan aslında hiçbir yere gidemiyordur. İnsan istikametini, menzilini bilecek. Nereye gitmek istiyorsun? Her yere gidiyorsan bir amacın, bir maksudun, bir hedefin yok demektir. Bu bir yolculuktan ziyade rüzgârın önündeki yaprak gibi oradan oraya savrulmaktır. O yüzden pergelin iğnesini doğru yere sabitlemek son derece önemli. Bu bizim için înanç ve düşünce dünyamızdır. Anadolu irfan geleneğinin büyük ve derin zenginliğidir. Pergelin iğnesini oraya sabitledikten sonra ben yeri gelir, Nietzsche'nin kapısını çalar ve Zerdüşt'ün ona söylediklerini dinlerim. Yeri gelir, Heidegger'in Todtnauberg köyündeki kulübesine giderim. Onunla varlık meselesini konuşurum. Yeri gelir, Wittgenstein'la oturur, dil meselesini tartışırım. Yeri gelir, Sartre ile konuşurum. Ama bütün bunları ya- parken pergelimin iğnesini sabitlediğim yer bellidir.
·
1 plus 1
·
238 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.