Soran: Bütün üstatlar meditasyon yapmayı öğütlerler. imedi- tasyonun amacı nedir?
maharaj: Biz duyuların ve eylemlerin dış dünyasını biliyoruz, fakat duyguların ve düşüncelerin iç dünyası hakkında bildikle rimiz çok az. imeditasyonun başta gelen amacı içsel yaşamı- mızın farkına varıp, onunla yakınlık kurmamızdır. Nihai amaç, hayatın ve bilincin kaynağına ulaşmaktır. Sırası gelmişken, meditasyon uygulaması karakterinizi derin biçimde etkiler. Bizler bilmediklerimizin esiriyiz; bildiklerimizin ise efendisi. İçimizde her ne kusur ya da zayıflık keşfedersek ve onun ne- denlerini ve işleyiş biçimini anlarsak, sadece bu bilme onu yenmemiz demektir; bilinçaltında olan, bilinç düzeyine çıka- rıldığı zaman eriyip gider. Bilinçaltının çözülüşü enerjiyi ser- best bırakır; zihin kendini yeterli hisseder ve sakinleşir.
S: Sakin, dingin bir zihnin yararı nedir?
M: Zihin sükûnet bulduğunda kendimizi saf tanık halimizle gö- rüp tanırız. Kendimizi deneyimden ve deneyimleyenden geri çe-
ker, her ikisi arasında ve her ikisinin de ötesinde olan saf far-
kındalık halimizle onlardan ayrı, bağımsız dururuz. Kişinin kendini özdeşleştirdiği "ben şuyum", "ben buyum" sanılarına dayanan kişilik yine devam eder fakat, sadece nesnel dünya- nın bir parçası olarak. Ama tanık ile özdeşleştirilmesi bitmiş olur.
H: Anlayabildiğime göre, ben birçok düzeyde yaşamaktayım. Ve her bir düzeydeki yaşamın kendi enerji gereksinimi vardır.
Ben (Öz), doğası gereği, her şeyden hoşlanır (sevinç ve haz du- yar) ve onun enerjileri dışarıya doğru akar. imeditasyonun
amacı enerjilerin daha yüksek düzeylerde biriktirilmesi değil
midir, yoksa amaç, onları yukarı doğru gerisin geri iterek yük-
se'k düzeylerin de gelişip zenginleşmesini sağlamak mıdır?
M: Bu konu düzeylerden ziyade gunalar (nitelikler) konusu-
dur. imeditasyon bir sattvik faaliyettir (Sattva faaliyetidir) ve tamas (atalet) ve rajas (hareketlilik) hallerinin tamamengiderilmesiniamaçlar. Saf sattva (uyum) tembellikten, huzursuz-
luktan ve hareketsiz kalamamaktan tamamen özgür olmaktır. S:Sattva'yı nasıl güçlendirmeli ve arındırmalı?
M: Sattva her zaman güçlüdür ve arıdır. O güneş gibidir. O, bulutlarla ve tozla karartılmış görünebilir ama bu yalnızca onu gözlemleyenin görüş açısından böyledir. Kararmanın nedenle- riyleuğraşın,güneşledeğil.
rın hedefleri yine kendileridir. Her şey kendi haline bırakıldığı zaman, onlara karışılmadığı, onlardan kaçınılmadığı ya da peş- lerine düşülmediği ya da kavramlar ile dondurulmadıkları, fa- kat tam bir farkındalık hali içinde yaşandıkları zaman kolay- ca, kendiliğinden tezahür ederler. Böyle bir farkındalığm zaten kendisi sattva'dır. O nesneleri ve insanları kullanmaz - onla- ra doyum sağlar, amaçlarını gerçekleştirir.
S: imadem ki sattva'yı düzeltmem mümkün değil şu halde ta- mas ve rajas ile mi uğraşmalıyım? Onlarla nasıl uğraşacağım?
M: Onların sizin üzerinizdeki ve içinizdeki etkilerini izleye- rek. Onların işleyişlerini fark edin, onların sizin düşünce ve davranışlarmızdaki ifadelerini gözleyin, o zaman yavaş yavaş üzerinizdeki baskıları gevşeyecek ve sattva'nm berrak ışığı or-
taya çıkacaktır. Bu zor ve uzayıp giden bir süreç değildir, pa-
şarmın tek şartı ise sadece samimi ve ciddi istektir.