Gerçek olaylardan ilham alarak günümüz bakış açısıyla yazılmış çok değerli ve çok düşündürücü bir kitap ile selamlıyorum sizi.
Williams’ın romanı iki önemli kaidenin üzerinde yükseliyor. Bu iki kaide çok önemli iki sorudan ibaret.
I. Kelimeler erkekler ve kadınlar için farklı şeyler mi ifade ediyor?
II. Şayet öyleyse onları tanımlama sürecinde bir şeyleri kaybetmiş olmamız mümkün mü?
1901 yılında halkın endişeli bir üyesi, Editör Dr. James Murray ve diğer sözlükbilimcilerin hazırladığı efsanevi Oxford İngilizce Sözlüğü’nde bir kelimenin eksik olduğunu bildiren bir mektup yazar.
Kitabın arka kapağında bu kayıp kelimenin “cariye” olduğu yazıyor. Orijinal metne göre “bondmaid” “köle” ya da “hizmetçi” olarak çevirilebilirdi ama şüphesiz bu sadece benim tasarrufum, ya da başka bir eril -dişil bakış açısı diyebiliriz.)
Esme, kelimelerden oluşan bir dünyanın içine doğar. Çocukluğunu, babasının ve kendini işine adamış sözlükbilimcilerden oluşan ekibin kelimeler topladığı Oxford’da bir bahçe kulübesi olan skriptorium`da geçirir.
Bir gün içinde ‘köle’ kelimesi bulunan bir kağıt parçası yere uçar. Esme bu kağıt parçasını kurtarır ve onu büyük evin genç hizmetçisi ve arkadaşı olan Lizzie’ye ait eski bir tahta kutuya/ bavula saklar.
Büyüdükçe özellikle kadınların ve sıradan insanların deneyimleriyle ilgili kelimelerin kayıt altına alınmadığını fark eder. Böylece kendi sözlüğü için kelimeleri aramaya başlar:
“Kayıp Kelimeler Sözlüğü” …
Savaşın ağır gölgesinin düştüğü yaşamlardan biridir Esme, yitik kelimeleri bulmak uğruna korunaklı fanusundan çıkalı beri huzur bulmayan… Geçmişle gelecek arasındaki bir köprü olacaktır üstelik sakladıkları.
Şayet kelimelerin ve dilin dünyayı ve ona dair deneyimimizi şekillendirme gücüne dair keyifli, lirik ve düşündürücü bir metin okumak isterseniz gönül rahatlığıyla bu kitabı okuma listelerinize ekleyebilirsiniz. 
Kayıp Kelimeler Sözlüğü
·
97 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.