Gönderi

Yaşamda, aynı ağızda beliren ağrılı yaralara benzer şekilde ruhu yalnızlık girdabında kemiren ve yavaş yavaş yok eden yaralar vardır. Çoğunlukla bu akıl almaz ıstıraplar; az görülür, garip ve can sıkıcı tesadüflere yüklendiğinden, olup bitenler hakkında başkalarına herhangi bir şey anlatmak da imkansızdır. Biri onlarla ilgili konuşur ya da yazarsa insanlar onları kuşkucu bir tavırla gülümseyerek karşılar ve küçümseyen sözlerle onaylamış görünürler ama gerçekte, yaygın olarak benimsenmiş değerler doğrultusunda kendi inançları ve kabulleri çerçevesinde düşünmeyi sürdürürler, çünkü bu yaraların ilacı yoktur. Bu ağrıyı dindirmenin tek yolu şarap içerek unutmak ya da afyon ve düşünmekten alıkoyan maddelerin vereceği sahte uykudur. Ne yazık ki bu çözümlerin etkisi geçicidir ve bir süre sonra bunlar ağrıyı dindirmek yerine daha da çoğaltırlar.
Sayfa 7
·
91 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.