Alışmak. Lütfen okuyup paylaşalım.
Alışmak bazen gerekli olabilir. Ancak günaha alışmak, zulme alışmak, haksızlığa alışmak…
Ne kadar kötü!
3 ay oldu.
Gazze’de değişen bir şey yok mesela. İlk günlerdeki tepkimiz ve öfkemiz azaldı.
Çünkü alıştık!
Sohbetlerde bu konuyu anlatmaya çalışırken akılda kalsın ve çarpıcı olsun diye bir örnek veriyorum:
Bize iyi pişirilmiş domuz eti sunulsa ve kafamıza silah dayansa yemek istemeyiz. Bunu ispat eden sosyal deneyler bile var. Güzel bir hassasiyet!
Domuz etini Rabbimiz haram kılmış. Oysa faizi de haram kılan o.
Kul ve kamu hakkını da!
İçkiyi kumarı da. Hatta daha kesin ve keskin ifadelerle.
Peki nedir ilkindeki hassasiyetin ve diğerlerindeki vurdumduymazlığın sebebi?
Cevap belli:
Alışmak!
Kur’an-ı Kerim yanlış ve haramlara karşı kalbimizi aktif hale getirmeye davet eder bizi.
Kendinizi ihmal etmeyin der mesela!
Rabbinizi unutmayın!
“Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ında kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. (Haşr 19)
Bizi kalbimize dikkat etmeye çağırır. O’nu anmaktan ve vahiyden uzak kalınca kalbimizin katılaşacağını söyler:
“İman edenlerin kalplerinin Allah’ı anmasının ve ( O’nun katından) inen gerçeğe ( Kuran’a) boyun eğmesinin zamanı gelmedi mi? Onlar ( mü’minler), daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar! Zira üzerinden uzun zaman geçmişti de kalpleri katılaşmıştı. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmıştı. (Hadid,16)
Alışmak kasvet sebebidir.
Ve alışmak felakettir…
Kurtulmanın yolu hayatın merkezine vahyi koyarak yaşamaktır.
Burhan İşliyen
··
276 görüntüleme
İnsan
فالنسيان
Kökünden unuttan demektir.
Bazen bazı şeyleri unutmak rahmettir.
Ama Filistini, zülmü unutma, unutturma.
Alışma, alıştırma.
حسبنا الله نعم الوكبل
#فلسطين
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.