- Varoluşsal gerek: 'Beni görmezlikten gelmeyin; bana kızın, eleştirin; ama hiç olmazsa fark ettiğinizi gösterin'
- Bütünleşme gereği: "Ben dışarıda kalmak istemiyorum, onların aralarında olmak, onlar tarafından kabul görmek istiyorum " (bu arzu bazen grup içinde erime (füzyon), kendini diğerleriyle 'tek' ya da 'bir' olmuş gibi görmeye kadar varabilir.)
- Takdir edilme gereği: "Bana bir kıymet verilsin isterim ... Onlarla konuşurken, sanki hiçbir değerim yokmuş gibi hissettim" (Bu gerek nedeniyle, başkalarına yansıyan görüntümüzü ayarlamaya, kendimizi 'sosyal olarak arzulanan' bir görüntü altında sunmaya çalışın.)
- Kontrol etme gereği: "Kendimi hiç kendimdeymiş gibi hissetmiyorum . . Başkaları konuşuyor , ben kaçıyorum" (Bu arzu onun, kendini özerk ve özgür bir özne olarak hissetmesiyle ilgilidir. Bu yerine gelmediginde, kişinin digerleri arasında bir aktör olmaktan çok seyirci olması, yani olan bitene maruz kalması söz konusudur)
- Bireyleşme veya farklılaşma gereği: "Başına buyruk olmakla suçlanıyorum. Eğer ben kendim olarak varolacaksam, kendi fikrimi savunmak ge rekmez mi?" (Bu ihtiyaç, kişinin kendisini tekil, tek, biricik bir birey gibi görme arzusunu ifade eder.)