Gönderi

Hz. Peygamber'den ﷺ evvel birçok nebiler geldi geçti. Bunların sayısı 124 bin olarak nakledilir. Her nebi sadece o dönemin ve yörenin eksiğini gidermek üzere gönderildi. Bunu şuna benzetebiliriz. Bugün herkes bilgisayar işletim sistemleri kullanıyor. Bu programlar olmazsa bilgisayarınız bir iş görmez. Sadece içi boş bir kutu olur. İşletim sistemini yapanlar zaman içerisinde bazı "yamalar" (patch) ile bu programları iyileştirir ve daha mükemmel hale getirirler. Fakat sistemin ana yapısı değişmez. O sistem içerisinde iyileştirmedir bunlar. İşte bunun gibi bazı peygamberler mevcut sistem içerisindeki "patch "lardır. Mesela Hz. İsa bir Yahudi'dir ve Hz. Musa şeriatına tâbidir. O sistemde zaman içerisinde eksilen şey ne ise onu ikâme etmek üzere yine o sisteme gönderilmiştir. O da aşırı toplumsallaşmanın ihmal ettiği ferttir, afakta fazla dolaşmanın ihmal ettiği enfüsi çalışmadır, hukukun ezdiği aşktır. Hz. İsa'nın fonksiyonu tasavvufun Islam içerisindeki fonksiyonuna çok benzer. Hz. Musa'ya indirilen hukuki normlara o dinin hukukçuları öyle bir mevki verdiler ki mesajın ruhunu, aşkını, muhabbetini kaybettiler. Bu bakımdan "yeniden ruh üfleyecek birisi" yani bir Mesih gerektiğinden dolayı Hz. İsa, Musevi şeriatını ihya eden birisi olarak gelmiştir. Dolayısıyla Hz. İsa aslında yeni bir din getirmemiştir. Var olan dinin içerisine kaybolmuş olan o ruhu yeniden üflemiş birisidir.
Sayfa 48
·
20 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.