Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

464 syf.
·
Puan vermedi
‘ Yüzyıllık Yalnızlık platforma eklediğim 100.kitap, incelemesini yaptığım ilk eser ve 2024 yılının siftahı olmasının yanı sıra; olay örgüsü ve karakter yoğunluğuyla hayran kaldığım bir şaheser oldu. -Ki en son ‘’Kim kimdi? Bu bunun nesiydi?’’ sorularıyla Alman bilim kurgu dizisi Dark da cebelleşmiştim.- Yüzyıllık Yalnızlık ile tanışmam sosyal medya mecralarında gördüğüm ‘’ölmeden önce mutlaka okuyun!’’ postlarıyla oldu. Genelde böyle büyük büyük laflarla dikkatimi çeken kitaplar; ya gerçekten ‘’neden bu kadar geç kalmışım okumak için?’’ sorularına itmiştir beni ya da ‘’ben bu kitabın insanı değilim’’ diyerek yarıda kesilmiştir. Yüzyıllık Yalnızlık ise karakterlere alışana kadar zorlandığım, sonrasında beni içine -bizzat Maconda’ya- çekerek tam zamanında çıktığıma inandığım bir serüven oldu. Karakterlerin karmaşıklığından bu kadar dem vurmuşken biraz daha derine inmek istiyorum. Zira kitabın önsözünde bir soyağacı şeması var. Onu ezberlemeden ya da şemayı karşınıza almadan okumak, okuduğunuzdan bir şey anlamamanıza sebep olabilir. Gabriel Garcia Marquez öyle bir dünya, o dünyada öyle tek başına bir şehir, o şehirde kalabalıklar içerisinde hep aynı yalnızlığı tekrarlayan bir çatı inşa etmiş ki. Olaylar, felaketler değişiyor ama kuşaklar arasındaki o benzerlik, o lanet dur durak bilmiyor... Uykusuzluk hastalığına yakalandıklarında Buendialar’ın nezdinde tüm köyün psikolojisini iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Yazarın fantezi dünyası o kadar gerçekle iç içe ki... ‘’Bu kadar da olmaz’’ dediğiniz sırada, birkaç gece uykusuz kaldığınızda nasıl öfkeli, yorgun olduğunuzu anımsıyor, hepsine hak veriyorsunuz. 4 küsür yıl süren yağmurun Maconda’dan neleri götürdüğünü düşlerken, yağmurun kasvetli yanıyla yüzleşiyorsunuz. Güzel Remedios’un melek olup göğe kanatlanışı sanki onun kusursuzluğuyla o diyara ait olmadığını hissettiriyor, arkasından el sallıyorsunuz. Bir de Ursula var ki... ah Ursula... Ailesinin çilesiyle bir asrı devirmiş Ursula, aklı başından gittiği zamanlarda bile gençliğinde gömdüğü o külçeyle altının yerini ‘’emanet’’ diye kimselere söylemeyen Ursula... Fernanda, öfkesinin altında kocaman bir hayal kırıklığı yatan asilzade... Kızdığım, yer yer ‘’hadi bu da ölsün artık’’ dediğim birçok karakterde kendimden, çevremden öyle çok şey buldum ki. Yazarın bir nevi kendi çocukluğunu anlattığı; toprak yiyen kız kardeşinden, geleceği sezen nenesinden esinlendiği birbirinden marjinal ama bir o kadar da bizden karakterlerle evrili bu nobel ödüllü kitabı meraklılarına mutlaka okumalarını tavsiye ediyorum. İncelememe son verirken sonuna değinmeden edemeyeceğim; okurunu bir asırlık bir yolculuğa çıkaran bu usta kalemden daha tatmin edici bir son beklenemezdi.
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,3bin okunma
·
392 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.