Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Başında Baltacı bulunan ordunun Prut bataklıklarında elde ettiği zaferi gözönüne getiriniz. Bir de yine aynı Baltacı'nın namı diğerle Moskof'la imzaladığı muahedeyi değerlendiriniz. Gazi Osman Paşa Plevne'yi kazandı. İftihar ederiz. Mohaç gibi, Niğbolu, Kosova gibi Plevnede dünya durdukça ırkımızın fazileti, yiğitliğinin unutulmaz bir kahramanlık örneği olarak kalacaktır. Plevne önünde mağlup ve perişan olarak Romanya Kralından yardım isteyen Rus Çarını bir de sulh masası başında görünüz! Ruslar bir tarafa, fakat Dömeke zaferi milli mukadderatımızın daha elim bir misali değil midir? Ne kazandık, fakat ne kaybettik? Heyhat. Umumi Harpte de böyle oldu. Plevne'yi, Dömeke'yi şöyle bir kenara bırakın, hatta Umumi Harbin Avrupa ve Asya'da açtığı savaş alanının hiç bir tarafında bir misli görülmeyen o cihan değer Çanakkale müdafaamız, dost ve düşmanı hayretlere düşüren o Galiçya mukavemetlerimiz, Irak, Kuttülammare yiğitliklerimiz neye yaradı? Tarihi, dün gözünüzün önünde cereyan eden olaylan, iyi tetkik ediniz, diye siyaset parmağını sokmadıkça, ordu hiç bir zaman, milli şanı yükseltmek için fedakarlıklardan çekinmedi. Gözümüze en fena görülen bilfarz Balkan Seferi hezimeti değil mi? O facianın içinde bile her zaman bir Edime, bir Yanya, bir İşkodra yiğitlik destanı görebiliriz. Yalnız harp esnasında mı? Allah için söyleyelim. Ateş karşısında canını vermekte tereddüt etmeyen ordu, sulh zamanında da vatanperverane fedakarlıklardan çekindi mi? Vakta ki Meşrutiyet ilan edilmişti. O zaman da ilk milli endişe ordudan doğmuştu. Tasfiye! Vaktaki Balkan hezimeti meydana geldi. İlk gelişme endişesi yine ordudan doğmuştu: Tensikat. Vaktaki Umumi Harp sona ererek mütareke ilan olundu, yine ilk yenileşme fikri ve tasarruf, ordu çevresinde yer buldu. Hem tasfiye, hem tensikat, hem tasarruf!… Sefer zamanında: Ateş, ölüm… Sulh zamanında: Zaruret ve mahrumiyet!
Sayfa 61 - Arba YayınlarıKitabı okudu
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.