Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

48 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
“Okuma yazma bilmeyen birinin meydan okuması”
40 sayfaya tüm derinliğiyle koca bir hayat nasıl sığdırılır… Küçük yaşlardan itibaren eline ne geçerse okuyan ve ruhunun varlığını yazmak ile ortaya koyan birinin başka ülkeye göç ederek “Okumaz Yazmaz” birine dönüşmesi. Agota Kristof’u ilk defa okuyorum ve bu kadar sade bir yazım dili ile böylesine manyetik etki oluşturması beni inanılmaz şaşırttı. Bir oturuşta bitirsem de üzerine uzun süre düşüneceğim tartışma konuları açtı beynimde. Bunlardan biri GÖÇ sorunu yani ANADİL sorunu yani SIĞINMACI sorunu. Kitaptan birkaç alıntı bırakacağım ve üzerine düşünelim; “Fransızcaya da düşman dil diyorum. Bunun bir başka nedeni daha var, çok daha beter bir nedeni: Bu dil yavaş yavaş anadilimi öldürüyor.” s.22 “Ülkemi terk etmeseydim nasıl bir hayatım olurdu? Daha zor, daha yoksul sanırım ama daha az yalnız, daha az parçalanmış, mutlu belki de.” s.31 “Onu gücendirmeden, bildiğim az sayıda Fransızca kelimeyle onun güzel ülkesinin biz sığınmacılar için çölden, “entegrasyon”, “asimilasyon” denen şeylere ulaşana kadar kat etmemiz gereken bir çölden farksız olduğunu nasıl anlatabilirim ki?” s.33 Antimilitarist yazınları severim, fikir olarak bana yakındırlar. Bu kitabı antimilitarizm ya da sığınmacı sorunu çerçevesinde değil, daha çok okuma yazma üzerine bir mücadele ile ele almak gerekir ancak yine de beni bazı düşüncelere de sevketti. Yazar ülkesindeki zor şartlardan kurtulmak adına sığındığı ülkede daha iyi koşullarda bir işe, daha iyi barınmaya sahip olmuş ve ülkede de sığınmacılara yönelik sıcak bir karşılama olduğunu anlıyoruz yazdıklarından. Buna rağmen o ülkeye yönelik “çöl”, “düşman dil”, asimilasyon”, “mecburiyet”, “meydan okuma” gibi agresif sıfatlar kullanması ilginç. Bana şu soruları sorduruyor; Göç alan ülkeler, çok iyi şartlar sunsa bile sığınmacının kendi diline, ülkesine, değerlerine duyduğu özlemi karşılayamayacağı için sığınılan ülkeye içten içe agresif duygular mı oluşuyor? Olumsuz etkiler oluşturan göçleri bir yana bırakalım, beyin göçü alan bir ülke bilim, edebiyat, sanat alanında gelişmiş bir ülke olarak anılsa bile milli değerleri yaşatmak adına bir bütünlük olmaması ve sığınmacıların her halükarda sığındıkları ülkeyi mecburiyet olarak görmesi sorun oluşturur mu?
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,107 okunma
·
1 artı 1'leme
·
95 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.