Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

125 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Selam. 24 saati dolmadan büyük bir heyecanla okudum Satıcının Ölümü’nü. Nefis bir kurgu, muazzam bir üslup. Geçen ay Cadı Kazanı oyununu okuyarak zaten çok sevmiştim yazarı. Bekletmeden bu ay da okumak istedim. İyi ki okumuşum. Karakter diyalogları, geçişler, arka plan sahneleri, dekor’a kadar her olay sanki önünüzde sahne sahne ilerliyor. Kapıldım resmen akışına. Yıllarca satıcı olarak çalışan Willy, artık yorulmuş, eskiden gördüğü itibarının artık geçmişte kaldığını fark etmeye başlamıştır. Yaşadığı toplum düzenininde acımasız ve savunmasız bir çarkın içinden kaçmaya çabalar daima. Ama her defasında kendini aldatmayı başarır. Rekabetçi toplumun her alanda sert yüzünü gösterdiği, ekonomi ve hayat koşullarının zorluğunu her daim ensesinde hissetmiş olan Willy’nin, geçmiş ve geleceği arasında sıkışmışlığını görüyoruz. Garip davranışlar sergilemeye başlayan fakat aslında tüm çıplaklığıyla gördüğümüz küçük satıcının trajik yaşamını, ailesi için kendi bentini nasıl feda edişine şahit oluyoruz. Yaşamın katı, rekabetçi düzenine ayak uyduramayan, bir küçük satıcının öyküsü... Şiddetle tavsiye edilir. #kitapalıntıları : Willy —Şimdi nüfus daha çok! Bu ülkeyi mahveden de bu zaten! Nüfus, başını almış gidiyor! Rekabet de çıldırtıcı! Şu apartmandan gelen leş kokuya baksana! Öbür yanda bir tane daha... Biff —... Yaşamımı boşa geçirmemek için ne kadar çaba sarf etsem de, buraya her gelişimde anlıyorum ki, bütün yaptığım yaşamımı boşa geçirmekten ibaret. Willy ... Dünya, içinde inci saklayan bir istiridyedir, yan gelip yatarak içindekine erişemezsin. Linda ~ Küçük bir insan da büyük insanlar kadar yıpranır. Willy ~ ... Önemli olan ne dediğin değil, nasıl söylediğindir... çünkü günü başarılı kılan daima kişiliktir.
Satıcının Ölümü
Satıcının ÖlümüArthur Miller · Mitos Boyut Yayınları · 2011694 okunma
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.