Koleksiyoncu
John Fowles’un 1963’te yayımlanan ilk romanı “Koleksiyoncu”, bir kelebek koleksiyoncusu olan Frederick Clegg’in (Fred), yirmi yaşındaki sanat öğrencisi Miranda Grey’i kaçırarak şehirden uzakta bir evin mahzeninde tutsak etmesini anlatıyor.
Asosyal, içine kapanık ve özgüvenden yoksun bir kelebek koleksiyoncusudur Frederick. Kelebekleri nasıl hapsediyorsa âşık olduğu Miranda’yı da kaçırıp hapseder ve onu sadece izler, seyreder. Evet, tutkulu bir aşkla sever ama onu sadece seyreder. Açıkçası Miranda’yı istediği her zaman seyredebilmek için kaçırır. Miranda, onun için her zaman kendi deyimiyle “sadece bir uzmanın değer biçebileceği nadir bir tür kelebek”tir.
Kitapta kullanılan isimlerle yazar, metinler arası gönderme yapar. Frederick, Miranda ve Miranda’nın Frederick için kullandığı lakap: Caliban. Bu isimler bizi Shakespeare’in Fırtınası’na götürür. Caliban; Şeytan’ın ve cadının ahlâk yoksunu, ucube oğludur. Miranda ise “hayran olmaya layık” anlamına geliyor. Buradan kitabın bütününe yayılan bir “görme, izleme arzusu” teması yansır.
Kitap dört bölümden oluşuyor. 1, 3 ve 4. bölümler Frederick’in ağzından aktarılmış. 2. bölüm ise Miranda’nın esaretinin 7. gününde yazmaya başladığı günlük sayesinde, o güne kadar Frederick’in anlattıklarının Miranda gözünden ve ağzından aktarımıdır. Dolayısıyla kitapta iki farklı bakış açısı kullanılmış. Olaylar her iki karakterin de bakış açısıyla ortaya konduğu gibi okura da olayın tamamı hakkında vardığı yargıları gözden geçirme fırsatı veriyor.
Romanın asıl etkisi “kaçırma, esaret” temasının çerçevesinde iki karakterin yaşadıkları ve duyumsadıklarının okuyucuya geçebilecek bir üslupla verilmiş olmasıdır. Ve yine her iki karakterin de mekân algılarındaki karşıtlığın başarılı bir şekilde yansıtılmış olmasıdır. Merak unsuru, kitabı elinizden bıraktırmıyor.
İlginç ve tahmin edilemez bir sonla bitiyor kitap. Okumayanlar için tavsiye ederim. Ayrıca kitabın filmi de var.
Esra Topaloğlu’nun moderatörlüğünde H’ece Okuma Grubu ile okuduğumuz ve keyifli bir sohbetini yaptığımız bir kitaptı. Seçimi için de Esra Topaloğlu’na teşekkür ediyorum.
Koleksiyoncu
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.