Gönderi

121 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bu kitabı okurken bugüne kadar neden Nietzsche'i okumadığımı sorguladım. Evet belki üslubu ağır ama her cümlesi o kadar derin ve tatmin edici ki! Kitabı çok iyi anladığımı söyleyemem, siz de okuyunca belki çok az şey anlayacaksınız ama anlayacağınız bu sınırlı şeyler bile dinlere karşı (özellikle de Hristiyanlığa) hatta insanlık tarihine karşı bakış açınızı değiştirebilecek nitelikte. Irkçılığın ilk olarak hayvanlar üzerinden, onları evcilleştirerek başladığını, daha sonra insanlar üzerinde nasıl uygulandığını ve bütün bunların zamanla nasıl "ahlâk" adını aldığını insanlığa ait en eski "ahlâk kurallarını" içeren Manu Yasaları ile çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Günümüz din adamlarının bilhassa papazların tek mirasının "sahte dindarlık" olduğunu, bunun üzerinden insanları uysallaştırdıklarını ve bunun sonucu olarak insanların giderek daha da yozlaştığını anlatmaya çalışıyor Nietzsche. Kendisinden önceki birçok filozofu da eleştiren Nietzsche, onların, insanları yozlaştırmaktan kurtarmak için buldukları çarelerin insanları daha fazla yozlaştırmaktan öteye gitmediğini yani aslında söz konusu filozofların, yozlaştırmanın başka bir ifadesini geliştirdiklerini iddia ediyor. Yani kitap eleştirilerle dolu diyebiliriz. Nietzsche'nin diğer kitaplarını okumadığım için bunu söylemem ne kadar doğru olur bilemiyorum ama bence Nietzsche'yi okumaya "Putların Alaca Karanlığında" ile başlayabilirsiniz.
Putların Alacakaranlığında
Putların AlacakaranlığındaFriedrich Nietzsche · Olympia/Erasmus · 20166,3bin okunma
·
108 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.