Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ya bir kalıp bulurdun kendine, ya da açlıktan ölürdün.
Albay Sussex madalyayı gömleğime iğneledi. Uzanıp elimi sıktı sonra. "Kutlarım," dedi. Sonra gülümsedi bana. Ve gitti. Yaşlı osuruğa bak hele. Her şeye rağmen o kadar da kötü biri değildi belki de... Eve yürürken madalya cebimdeydi. Albay Sussex de kimdi? Herkes gibi sıçmak zorunda olan biri. Herkes sisteme uyup içine girebileceği bir kalıp bulmak zorundaydı. Doktor, avukat, asker - ne olduğu mühim değildi. Kalıbını bulduktan sonra ileri doğru gitmeye çalışıyordun. Sussex de herhangi biri kadar çaresizdi. Ya bir kalıp bulurdun kendine, ya da açlıktan ölürdün. İftihara geçen öğrencilerin diplomaları önce verilecekti. Çağrıldıkça geliyorlardı. Abe Mortenson'un adı okundu. Diplomasını aldı. Alkışladım. "Nasıl bir geleceği olacak?" diye sordu Jimmy. "Bir yedek parça fabrikasında mali müşavir. California'da, Gardena yakınlarında." "Ömür boyu tek iş..." dedi Jimmy. "Ömür boyu tek kadın," diye ekledim. "Abe asla mutsuz olmayacak. "Veya mutlu." "Sadık bir adam." "Bir süpürge." "Bir ceset..." "Pısırık."
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.