Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

64 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Ahmet Mithat'ı hem derslerimde hem de kitaplarında tanıdıkça Tanzimat Dönemi'nin neden çok sevilenleri arasına girdiğini daha iyi anlıyorum. Zira o dönemde yaşanan benzer kadın erkek ilişkilerini bu kadar açık ve binbir olayla kurgulayarak ortaya çıkaran çok yazar görülmez. Keyifle bitirdiğimi söylesem de Ahmet Mithat'ın bu eserinde, kalıplaşmış roman yazma algısını kırarken kafamı hafiften karıştırdığını da söylemekte yarar var. Ancak bu durumun sebebi, hikâyenin kurgusundaki bir mantık hatası değil benim okuyuşumdaki gelgitler diye yorumluyorum. Dikkatimizin kimi anlarda kesilmesi, hacimli veya hacimsiz fark etmeksizin, okuduğumuz yazılarda birtakım anlaşılmazlıklara yol açabiliyor işte. Bu yüzden bunu bir kenara bırakarak yazarın bu kitabındaki tutumunu belirtip incelememi kısaca bitirmek istiyorum. Yazının başında da söylediği gibi Ahmet Mithat o dönem için farklı olanı yapma peşinde. Bu farklılığın sebebini ise çok güzel ifade ediyor. Bizzat yazdığı cümlelerle belirtmem gerekirse bakın yazarımız bu durumu nasıl izah ediyor: "Bir vakanın tarihini yazarken nasıl ki evveliyatıyla filanıyla yazarlarsa hikâyeyi de o şekilde yazmaya her yazar kendisini mecbur bilmiştir. Bu da bir tür esaret değil midir? Esaret ise ilerleme için ayak bağı sayılmaz mı?" Yazarın karşı çıktığı bu görüşü çok sevdiğimi belirtmek isterim. O diğer yazarların aksine, neticeyi okurun eline başında verip hikâyenin giriş ve gelişmesini sona saklamayı tercih ederek bir risk almış ve bu riskinden dolayı eleştiriler alacağını bilse de kendine olan güveni bu riske değer olduğunu göstermiş. Sanatın her daim sınırlarını zorlama ve kalıplarını kırma yaklaşımı, yaşadığı dönemde toplumun yeniliğe açılmasını savunma peşinde, diğer yazarlara bir öncü olabilme tavrı gerçekten takdire şayan. Kendisine olan güvenini ve kitabının okunacağına olan inancını ise kısa ve öz şekilde söylemiş: "Hikâyeye lezzeti yazar verecek değil mi? Bakın ben lezzet vereyim de çıkar mı çıkmaz mı?" Kitabın konusuna dair söylenecek pek bir şey bulamıyorum açıkçası. Hacimsizliği yüzünden kolayca okunup rafa kaldırılacak bir kitap gibi görülse de özellikle Türk Dili ve Edebiyatı okuyan öğrenciler için dönemin insanını, yaşayış biçimini, yazarların bu döneme karşı tutumlarını aydınlatma konusunda bence son derece önemli ve eğlenceli bir kitap olmuş. Ahmet Mithat okumaya tam yol ileri! diyorum:)
Ölüm Allah’ın Emri
Ölüm Allah’ın EmriAhmet Mithat Efendi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,000 okunma
·
101 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.