Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sıkıntı dinde mi, yoksa sizde mi acaba(!)
İslamiyet bu kadar doğru bir din olsaydı neden Müslümanlar bu haldeydi? Hırsızlık yapıp, adam öldürüp Allah diyor dünyadaki ve çevremdeki bazı Müslümanlar… E demek ki bu dinde bir sıkıntı var… Bunları düşünmeniz kadar doğal bir şey olamaz. Hele ki diyorum ya “parçalı bakış açısı” olanla “bütün resmi gören” arasındaki fark her zaman olacakken. Oturduğum odadan sadece penceremin karşısındaki park görünüyor, yan odadan ablam dışarıda şehrin kütüphanesi olduğunu iddia ediyor, salondaki annemse “Deniz var karşımda” diyor. Hangisi doğru hangisi yanlış? Hepsi doğru. Ama hepsi eksik. Ancak ve ancak “yukarıdan” bakınca deniz, park ve çöplüğün nasıl da bir güzellikle bütünlük içinde olduğunu gören hepsine vâkıf olabilir… Bu yüzden sizlerin de sıkça sorduğu sorular beynimde yankılandı, bu işi araştırmaya başladığımda… Bir hukukçu olarak bazı kanunların “hukuk çerçevesinde” nasıl çiğnendiğini bilen biriyim… Yani diyorsunuz ki “Yahu burada yazan yasa açık ve net. Ancak onu öyle bir alıp eviren çeviren çıkabiliyor ki kanunsuzluğu kanun haline getirebiliyor…” Kuran’ın farklı bir Arapça, yani Allahça olmasını, kendi nefis ve dünya sistemleri için kullanmak isteyen her birey, çarpıtmaları mümkün olmayan ayetleri aslında bizlerin hakikati araştırmadaki tembellik ve cehaleti yüzünden çarpıtıp “bu bu demektir” diyebiliyorlar… Ebu Cehil’lerle dolu hem etrafımız hem de kendi “içimiz”. Bir şeyleri kabul ya da inkâr ederken kıstasımız, başkalarının o şeyi nasıl kullandığıysa, o zaman yanlış yerlere bakan yine biziz… Onlara bakacağınıza Allah’a ermiş, Allah dostlarına bakın. O “ölümsüz” olanlara. Hâlâ bizlerle yaşayanlara. Mevlana Hazretleri’ne, Muhyiddin-i İbni Arabi Hazretleri’ne, Abdülkadir Geylani Hazretleri’ne… Hangi ölümden bahsediyorsunuz? Kafanızda “putlaştırıp” şekillendirdiğiniz her kavramı kırın, aksi halde kalbiniz olan Kâbe temizlenemez…
Sayfa 465Kitabı okudu
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.