Bugün Arkadya yayınlarının güzelliği ile karşınızdayım Çocuk esirgeme kurumunun başlattığı bir program ile terk edilmiş,kimsesiz çocukları Öksüzler treni adı verilen tren ile kasaba kasaba taşıyıp kasaba halkının beğenisine sunuyorlar.Çocuklardan her hangi birini beğenen aile çocuğu alıyor götürüyor.Ya çiftlik yardımcısı yada çocuk bakıcı gibi işler için kullanıyorlar. 1929 yılında Vivian Daly’de trende ki yolculardan biri.Vivian Ailesini yangında kaybetmiş,hiç bilmediği bir şehirde yapayalnız kalmış.Anlayacağınız Küçük yaşında çok şey yaşamak zorunda kalmış.Yetkililer tarafından bir aileye verilmek üzere o trene bindirilmiş. 2011 yılında ise 17 yaşında Molly Ayer’in hikayesine konuk oluyoruz.Molly de Vivian gibi çocuk esirgeme kurumu aracılığıyla koruyucu aileye veriliyor.Ama Molly için işler pek de istediği gibi gitmediğinden bu son aile onun son şansı.Yaptığı bir hatadan dolayı kamu cezası alan Molly yaşlı bir kadının çatı katını temizlemeye ve bu son şansını iyi sonuçlandırmaya bakacak. Öksüzler treni tarihi açıdan önemli bir hikaye.1854 ve 1929 yılları arasında iki yüz binden fazla yetim ve öksüz çocuğu evlatlık vermişler.Çocuklardan küçük bir kısım mutluluğu bulmuşken büyük çoğunluğu sadece köle niyetine kullanılmak için alınmışlar.Bunu bilen yetkililer artık kötü de olsa bir ailesi var diyerek sessiz kalmayı tercih etmişler.Bu nasıl bir vicdandır bilemiyorum.Küçücük bedenleri ile ağır işlerde,kötü muamele,taciz vs.her şeyi yaşıyorlar.Yetkililer ise sadece susmak ve çocukları susturmaya çalışıyorlar. Konuyu daha fazla anlatıp spoi vermek istemiyorum. Şunu da söyliyeyim her iki karakteri de ayrı ayrı sevdim ama Vivian biraz daha fazla yaraladı.Onun yaşadıkları masumluğu beni resmen ağlattı o yüzden ben de yeri çok ayrı olacak. Kitap için yazılacak çok şey var ama ne bunu anlatmaya kelimelerim ne de gücüm yeter en iyisi mi siz kitabı alıp okuyun.

Öksüzler TreniChristina Baker Kline · Arkadya Yayınları · 20141,734 okunma

·

54 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.