Gönderi

Susma vakti geldi. Şimdi, sevgiyle tokuşturulan kadehlerin tınlamasını, dost bildiğimiz insanlarla yaptığımız sohbetleri, altun paraların şıngırtısını, Bir güzelin şûh kahkasını, mal yüklü ticaret gemilerinin yelkenlerini şişiren rüzgarın uğultusunu, ilim öğrenmek için okuduğumuz kitapların sayfa hışırtılarını ve hatta, ölümsüzlüğün sırrı olan âb-ı hayat'ın şırıltısını unutalım ve burnumuza üflenen nefesi, vakti gelince aldığımız gibi, tertemiz bir nağme olarak sessizce teslim etmeye hazır olalım. Öyleyse hep birlikte susalım ve artık O'nun sesini dinleyelim.
Sayfa 231
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.