Taşradaki sıkışmış hayatını farklı yönlere götürmek , kabuğunu kırmak için yola çıkan genç bir erkeğin hikayesi Ateş. Yazarın ilk kitap denemesi olan Ateş, Güneş ve Ada 'dan beş yıl sonra yeniden kaleme aldığı kitap insanın kendini bulma serüveni diyebiliriz. Tabii, nasıl ki yeniden yapmak için önce var olanı yıkmak gerekirse , ateş gibi bir ergen olan kahramanımız da kendini bulma yolunda önce kendisinden ayrılması gerektiğini öğreniyor.On yedi yaşın cesaretiyle özgürlüğün keşfine varan gencimize bu yolda hayatın tüm inişleri çıkışları eşlik ediyor. *İnsan bilmediği cenneti değil , bildiği cehennemi yaşamaya meyillidir. Ama ben bildiğim cehennemi değil , bilmediğim cenneti yaşamak için yola çıkıyorum.* Aşklarını , acemiliklerini, hayal kırıklıklarını , arkadaşlıklarını , dostluklarını genç arkadaşımızın ağzından tüm çıplaklığıyla dinliyoruz. Kısa bir zamanda hayata dair çokça bilgi edinmesini sağlayan yaşanmışlıkların ardından kendine yaptığı yolculuğun son durağını da cesurca anlatıyor bize. On yedi yaşında bir delikanlının , kendini bulmak / hayatta kendine bir yer edinmek / bilinmek görünmek çabasının onu nasıl genç bir adama dönüştürdüğünü anlatan hikayenin şiirlerle pekiştirilmesi ayrı bir tat katmış okumaya. Yazarın etkileyici uslûbu ile birlesince mükemmel bir hikaye çıkmış ortaya. **Gizlediklerimde gizliyim , susmalarım anlatır aşk denen o üç harfi..Duy beniiii !. *Sana sevgiden söz etsem şimdi sevgilim utanırsın bilirim.. Al bir gölge düşer yanaklarına halbuki utanan benim.. *Hadi o zaman gökten düşsün üç elma Bir elma bana , bir elma sana Bir elma da tüm bir bedende hayat bulanlara..

Ateş, Güneş ve AdaErtürk Akşun · Destek Yayınları · 2014338 okunma

·

26 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.