Gönderi

336 syf.
3/10 puan verdi
·
Read in 8 days
BE-TİM-LE
Betimlemenin ele avuca gelir hali resmen. Klasik Fransız edebiyatının klasik betimleme hastalığı. Arkadaş, bir betimleme iki-üç sayfa sürer mi? Hayır, betimlemenin sonunda bir şey anlatsa hadi neyse. O kadının elbisesindeki sarı fiyonk kitabı hiçbir şekilde etkilemeyecek, masadaki yiyecek çeşitlerinin teker teker sayılması, yerlerinin söylenmesi bir işe yaramayacak. O halde ben neden okuyorum bunları? Serinin ilk kitabı olan Rougonların Yükselişi'nde de çok betimleme vardı ama orada aynı zamanda etkileyici bir hikâyede vardı. Birkaç farklı etkileyici hikâyenin işlenmesi betimlemeleri katlanır kılıyordu. Peki bu kitapta ne var? Hiçbir şey. Kayda değer en ufak bir anlatı mevcut değil. Saccard ailesinin nasıl zengin olduğunu onlarca sayfa okuduk peki ama neden? Aynı şekilde yaptıkları ahlaksızlıklara şahit olduk, ya bunun sonucu nereye bağlandı? Bazıları o dönemin Fransa'sını öğrenmek için önemli bir kitap diyebilir. Bunu diyeceklere benim yerime Stephen King cevap versin: Kıyafet betimlemesi görmek istesem bir mağaza kataloğu okurum. Ben de o dönemin Paris'ini tanımak istersem bunun için belgeseller izlerim, tarih kitapları okurum. O boğucu betimlemeleri okumak yerine o dönemin giyim kuşamı üzerine yazılmış tezleri okurum. Kısaca bu kitap benim için her yönden sınıfta kaldı. Sonu gelmeyen betimlemeler okumak isterseniz tavsiye derim.
Tazı Payı
Tazı PayıEmile Zola · Yordam Edebiyat · 2020156 okunma
·
93 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.