Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

97 syf.
10/10 puan verdi
ATATÜRK BEYAZ EKMEĞE DÜŞKÜNDÜ
Mustafa Kemal 1917 Aralık ‘ında şehzade Vahdettin ile Almanya cephelerini dolaşmak için yaklaşık bir aylık seyahate çıkıyor .Seyahatten döndükten sonra tâ Trablusgarp Savaşından(1911) bu yana devam eden böbrek sancıları artık dayanılmaz bir hal alınca Viyana’da kaplıcalara bir aylık tedavi için doktor arkadaşlarının tavsiyesi ve reçete etmesiyle gidiyor.Tedavi gördüğü sanatoryum bugün Çek Cumhuriyetinin Bohemya bölgesinde bulunan Karlsbad kaplıcası. Kitabın konusu ve ortaya çıkış hikayesi de bu kaplıca tedavi sürecinde Atatürk’ün yazdığı günlükler şeklinde ortaya çıkıyor. Kaplıca günlerinde günü gününe ne hissedip ne yaptığını yazmamış elbette bunu da günlüklerin sonunda açıklıyor.Bana ait yaşam ve düşünce sırlarım elbette olacaktı eğer bir gün inzivaya çekilir tamamen tarafsız bir hayatım olursa o zaman şeffaf bir şekilde yazarım tüm duygu ve düşüncelerimi böyle diyor. Ben kitaptan çok etkilendim oldukça sürükleyici, ilham verici, açıklayıcı, eğitici buldum diyebilirim. Bir gün Atatürk’ün manevi kızı Afet İnan Türk Tarih Kurumu çalışmaları esnasında eski Çankaya köşkü kütüphanesinde Atatürk’ün bu günlüklerini buluyor paşasına getiriyor büyük bir heyecanla, Mustafa Kemal’de günlükleri Afet İnan’a bir gün yayınlaması için emanet ediyor...Bugün bu günlükleri Afet İnan sayesinde okuyabiliyoruz. Mustafa Kemal tedavisi sürecinde kitap okumalarına devam ediyor, orada karşılaştığı Türkler ile akşam yemeği sofrası ve sonrasında Türk kahvesi eşliğinde siyasi, askeri, kültürel, sosyal bir çok konuda sohbetlerini devam ettiriyor.Her sabah askeri Şevki Mustafa Kemal’i traş ediyor ,tuvaleti ile ilgileniyor.Kişisel bakımına çok düşkün olduğu bu düzenli tekrarlanan rutininden anlaşılıyor.Böbrek sancısı çekiyor ama garsona, mağazadaki alman tezgahtara, doktora onların lisanında kendisini ifade edebilmek arzusu duyuyor gerilediğini düşündüğü Almancasını geliştirmek için dersler alıyor bir taraftan da Fransızca dersleri devam ettiriyor.Atatürk’ün yabancı dil öğreniminde izlediği yol bu konuyla ilgilenenler için örnek teşkil ettiği gibi aynı yolu izleyen ve katılanlar da çoğunlukta olacaktır.Dilbilgisi ile yabancı dil öğrenilemeyeceği görüşünde ve o dilde kitaplar okuyarak metin çevirerek yeni kelimeler öğrenerek konuşma pratiği yaparak öğrenme metodu uyguluyor.Akşam yemeği sofrasında Selanik’ten tanıdığı Cemal bey ve eşi ile yaptığı kadın ve evlilik üzerine mütalası Atatürk’ün bu konulardaki fikirlerini öğrenmemiz açısından önemli.Benim en ilginç bulduğum verdiği örneğin biri Marcel Proust kitaplarından biri içinde aşk ve evlilik üzerine idi.İkisinin aynı şey olmadığı pekala aşk olmadan da evlilik olabileceğine dair düşünceler.O zamanlar evliliğe karşı değil ama evlenmeyi de düşünmüyor. Bu fikirleri 1918 de yazmış olsa da çok önceden onun hakkında okuduğum şu cümle bu günlüklerde de doğrulanmış oldu.Mustafa Kemal tüm devrimlerini daha Harbiye yıllarında öğrenci iken fikri olarak hazırlamıştı.. Kadınların özgürlüklerine kavuşturulması, bilim ve fen ile zihinlerinin doldurulması, mantıklarının geliştirilmesi için eğitim kapılarının sonuna kadar açılmasını söylüyor.Bir erkeğin karısına sadakatle bağlı olabilmesi için sosyal hayatta da karısının yer alması beraber vakit geçirmeleri gerektiğini söylüyor.Atatürk ‘ten evlilik dersleri de var satırlar arasında.. Günlüklerin dili tabiki ben sadeleştirilmiş yeni Türkçe ile dinledim .Günlükler aslında bayağı ağır Osmanlıca.Hatta cümleler içinde Fransızca kelimelere de sıklıkla yer verilmiş.Bugün rezidans Türkçesi eleştiriliyor ya Türkçe İngilizce karışık dil konuşanlar yani.Atatürk’te bir çok dilden kelimeyi aynı cümlede kullanmış günlüklerinde… Yaklaşık bir haftadır okumalarım ve izlediklerimden şöyle bir çıkarımda bulunabilirim . Ülkemizde yeni Türkiye’de son derece ideolojik tarih öğretimi yapılıyor ama hakikat dediğimiz gerçek aslında bambaşka.Atatürk içki içerdi diye eleştirenler Abdülhamid’ de Fatih de içki içerdi ama neredeyse evliya ilan edildikleri için bu padişahlar gerçek kimlikleri ile kimse ilgilenmiyor. Bence görüşlerimiz bir tarafa geçmişimize dair tüm hakikatleri öğrenmeye ne kadar açığız, kararlıyız, merak ediyoruz, ne kadarını kaldırabiliriz herkes kendisini tarihe bakış açısı noktasında bir sorgulamalı.. Ben çok keyif aldım bu günlükleri dinlerken.Ha bir de Atatürk bildiğiniz ekmekçi.Ekmek yemeden doymayanlardan.Bildiğiniz ekmek arıyor Avrupa’nın göbeğinde:))) Meraklılarına tavsiye ediyorum. Okuyunuz, okutturunuz.
Karlsbad Hatıralarım
Karlsbad HatıralarımMustafa Kemal Atatürk · Sesle Kitap · 202180 okunma
·
97 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.