Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Hayatımda bu kadar fazla tiksindiğim bir kitap karakteri var mıydı? Hiç sanmıyorum. Kitap hakkında hiçbir yorum okumamaya çalışarak ve hatta tanıtım bültenini görmezden gelerek başladım okumaya. (Benim için Norveç'in topraklarından, suyundan geliyor olması yeterli) İyi ki böyle yapmışım. Böylece kendi kendime kaldım, hiçbir ima olmadan her düşünceyi kendim tattım. Toplu taşımada ağzım açık kalıp donduğum da oldu. Tollak (kendi deyimiyle Ingeborg'un Tollak'ı) yalnız, hasta, uyumsuz bir karakter. Uyumsuz deyince Defne Kaman'ınki gibi güzel, tatlı bir uyumsuzluktan bahsetmiyorum. Dürüst olmak gerekirse başta öyle olacağını sandım. Moderniteye karşı gelen, doğayı ve dünyayı önemseyen bir adam olacak sandım. Ama Tollak'ın moderniteye direnmesi, eskiyi sevmesinden kaynaklanmıyor. Yeniden kaçıyor, korkuyor, değişikliklerden nefret ediyor. Duyguların açıkça ifade edilmesi, "zayıf" olunması ona göre değil. Öyle olanlara saydırmayı da ihmal etmiyor. Her seferinde yumruğunu sıkıyor, bazen kullanıyor da. Eşi Ingeborg'u kaybetmiş ve aşk acısından ölen bir adam olduğunu söylüyor. Karısının silüetini görüyor, kafasının içinde sesini duyuyor. Çocukları yanında değil. Biri baba işinden kaçmış, bir diğeri büyük şehre aldanmış. Tollak kızıyor. Yanında bir tek Oddo var. Oddo, çaresiz annesinden aldığı ve karısıyla birlikte büyüttüğü, zihinsel engelli bir çocuk. Tollak, bir Ingeborg bir Oddo deyip duruyor. Çocuklarına söyleyecek bir sırrı olduğunu öğreniyoruz. İlerledikçe bu sırrını öğreniyoruz. Geçmişe bağlı olmadığını, pişmanlık duymanın gereksiz olduğunu düşündüğünü söylüyor. Fakat kurgu aktıkça geçmiş daha çok açılıyor. Garip bir şekilde her şeyi tahmin edebiliyor ama öğrenince de şaşırmadan edemiyorsunuz. En azından bana öyle oldu. "Bunu da mı yaptın be adam!" dedirtti sürekli. Geçmişini, babasını öğrendikçe, bir bölüm ilerledikçe her şey yerli yerine oturuyor. Ama "Ah Tollak, vah Tollak" demiyoruz. Çünkü buna gerek yok. Norveç'in havasında suyunda ne var bilmiyorum ama bunları soluyan, içen sanatçılar bir başka oluyor. Hem modern hayata ilişkin eleştirilerini sunuyorsun, hem ona karşı koyanları eleştiriyorsun. Hem bir aile dramı yaratıyorsun hem de psikolojik bir gerilim yaşatıyorsun. Renberg'in kalemine sağlık!
Ingeborg'un Tollak'ı
Ingeborg'un Tollak'ıTore Renberg · Timaş Yayınları · 2023175 okunma
·
189 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.