Gönderi

Ama hayat sahiden dönüşmek istiyorsa bir viraj peyda olur ve orada da mutlaka büyük bir karşılaşma bekliyordur. Kader sebep ile sonucun hantal dairesinden ve akılla işleyen bir örgüden bir anlığına sıkılır, başka türlü açılmak ister, büyük bir kırılma, şaşırtıcı bir olay, sebep-sonuç ilişkilerine kalsa yolu hiç kesişmeyecek iki insanın karşılaşması için şakacı ve şaşırtıcı bir düzenek kuruverir ve taksiye binip eve dönmeyi ertelediğin, her gün yürüdüğün şu sokaktan değil de diğerinden geçmeyi seçtiğin, normalde yaptığın şeyleri yapmayıp bambaşka bir mekâna girdiğin o anda billurlaşır. O anın kaderin bir oyunu olduğunu, bazen, işkillendiren fazla dramatik bir sezginin yardımıyla hemen anlayıverirsin. Hayatının böylesi bir karşılaşmanın hakkını verecek, her şeyden önce onu seçip görecek, karşına çıkan bu yeni yaşantıyı yaşamayı deneyecek cesarete sahip olmadığın bir anındaysan ona bulaşmadan yürüyüp gidebilirsin de. Ama şeyler durması gerektiği yerde duruyorsa ve sen de bitmek bilmeyen bir hınçla hayattan alacaklı olduğunu düşünmekten artık vazgeçmişsen başını kaldırıp etrafına gerçekten baktığın an rastlantı kendini açar. Ve bu rastlantı her zaman kaçınılmazlık olarak gelir. Tesadüfün billurlaştığı an aslında kaderin billurlaştığı andır. Kader burada sadece iradi olandan çıkıp farklı bir tarzda çalışmayı seçmiştir. Buradaki şiirsellik göz kamaştırıcı değil mi?
Sayfa 62 - yapı kredi yayınları, altıncı baskı, eylül ikibinyirmi, pdf
··
1 artı 1'leme
·
349 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.