Osman Şahin’in Çukurova’nın topraksız köylülerinin varolma mücadelesini anlattığı bu hikayesini en güzel, kitabın girişinde yer verdiği, Çukurova’daki bir ırgat mezarı başından alıntılanan şu epigraf özetliyor: “Diyeceğimi diyemedim Giyeceğimi giyemedim Yiyeceğimi yiyemedim Çulsuz gittim ey alem!…“ Doğumdan ölüme kadar aç, çulsuz, yorgun bir hayat süren yığınların hikayesi bu. Çukurova’nın topraksız, esir edilmiş köylülerinin hikayesi. Bir ümit, gidişatı değiştirebileceklerini düşünerek ayaklanan, zalim çizmeleri ve devlet çarklarınca ezilen, yine de dayanan yığınların acı dolu, hüzün dolu ama aynı zamanda ümit dolu hikayesi. Osman Şahin 1970lerde Çukurova’da yaşanan gerçek bir köylü başkaldırısını hikayeleştirmiş. Ağaların hazineye ait arazileri tepe tepe kullandığı ve hiç cezalandırılmadığı bu düzende bir avuç köylü, aynı toprakları artık ağaları için değil, kendileri için ekmeye karar verirler. Başlangıçta amaçları, birkaç dönüm de olsa, toprak sahibi olmaktır. Ancak eylem büyüyüp bir köyün tamamıyla katıldığı bir direniş halini aldıkça artık bireysel kazançlar değil, topluca yaşam koşullarını düzeltmek ve haksızlıkları engellemek arzusu ön plana çıkar. Bahsi geçen toprak, ağanın her yıl ektiği bir hazine arazisi. Ağa için büyük bir alan değil; köylülere bıraksa kazancındaki azalmayı belki farketmez bile. Ama bir başkaldırıya izin verirse ardından benzerlerinin geleceğini çok iyi bildiğinden, yabancı düşmana saldırır gibi saldırır bu zavallı, aç, yoksul köylülere. Para ile satın aldığı adamları ve devlet memurları ile, sürekli korku salıp gündem saptırarak, yalan söyleyerek, ırk ve din ayrımını körükleyerek kirli bir savaş başlatır. Ve maalesef yine, haksızlığa karşı yapılan bir isyanı “terör“ olarak damgalatmayı başarır. Tarım ile yerleşik hayata geçildiğinden beri insanoğlunun en büyük kavgası, mal mülk kavgası. Hala, dünyanın her yöresinde; kimi zaman tarlada, kimi zaman fabrikada, kimi zaman yaldızlı plazalarda, ama hep aynı kavga yaşanıyor. Bitmek tükenmek bilmez bu hayat kavgasında, Sarıbahçe köylülerinin cesur direnişini ve zaman içindeki değişimlerini okumak keyifli. Osman Şahin’in o başarılı hikayeciliğini konuşturduğu bir roman değil bu; olup bitenleri özenle, güçlü, didaktik bir dille aktardığı bir haber havasında… Tersi olsa beni daha çok cezbederdi.

Başaklar Gece DoğarOsman Şahin · Cem Yayınevi · 199148 okunma

·

207 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

AkilliBidik