Şili 'de 1860 ve 1870'li yıllar, kapitalist ilişkilerde gözle görülür değişmelerin yaşandığı yıllar oldu. İngiltere'nin finans desteğiyle gerçekleşen kapitalist modernleşme, l 870'li yılların sonunda Şili ekonomisin de ciddi sorunların yaşanmasını engelleyemedi. Bu yıllarda dünyanın en büyük bakır üreticisi konumuna gelen ülke, önemli oranda gümüş ve kömür de ihraç etmekteydi. Fakat ülkenin ödemeler dengesinde yaşanan açık da giderek büyüyordu. Şili oligarşisi, bu sorunu çözmek ve Latin Amerika'da İngiltere'nin etki alanını yaygınlaştırmak yönünde bir vuru cu güç gibi hareket ederek Bolivya ve Peru sınırında bulunan nitrat madenlerini ele geçirmek için, bu iki ülkeye savaş açtı.
Güherçile Savaşı ya da Pasifik Savaşı olarak adlandırılan bu savaş, 1879- 1883 yılları arasında sürdü. Pasifik Savaşı, Peru ve Bolivya'nın ağır yenilgisiyle sonuçlandı. Şili, daha önce Peru'ya ait Tarapaca ve Bolivya'ya ait Antofagasta bölgelerini işgal ve ilhak etti. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı J. Blaine, Pasifik Savaşı'nı şöyle değerlendirmiştir: "Şili ile Peru arasındaki bir savaştan değil, daha çok, Şili 'yi araç olarak kullanan İngiltere'nin Peru'ya karşı savaşından söz edilmelidir."