Mili mücadele döneminin en usta kalemidir, Halide Edip. Vurun Kahpeye adlı eserinde öğretmen olan Aliye' nin İstanbul'dan, küçük bir Ege kasabasına gittiğinde yaşamış olduğu ve görmüş olduğu muameleleri anlatır.
Okurken aklıma Reşat Nuri Güntekin'in Feride'si geldi. Evet her ikisi de İstanbul'dan gidiyorlar. Yaşadıkları zorluk eş değer, kendilerince. Halide Edip'in Aliye için oluşturmuş olduğu özellikler de romantizm, Feride kadar yok. Daha olduğu gibi haliyle. Aliye olmak çok daha zordu. Din doğru kişilerin öğretisi olamıyorsa propagandası oluyor. Mithat Efendi gibi kişiler mesela. Ah İslam ve Peygamberimiz ne çok hadsiz kişilerin ellerinde kirlendi ve ne kadar da çok yanlış sunuldu insanlara. Milli mücadele döneminde ışık olmak için mücadele edenler varken vatan, toprak, bayrak için mücadele edenler.. bir de "Vurun Kahpeye" diyerek halkı galeyana getirip, insanların içindeki dini kullanmaya çalışan parazit kişiler de vardı ne yazık ki!
Aliye kadar cesur kadınlarımız var mı hala. Bu konuda emin olamıyorum. Onun yapmış olduğu memleketi için, sevdası için, çocukları için, bir öğretmen olarak yapmış olduğu fedakarlıklar... Ölüme gitmek, vatanı için.. ne çok isimsiz kadın kahramanlar ve şehidelerimiz var değil mi? Her şey gibi çabuk unuttuğumuz, asıl en kocaman, büyük mücadele onlarınkiydi diye düşünüyorum.
Çok keyifli bir kitaptı.
Mutlaka okuyun.